14. Ceza Dairesi Esas No: 2012/10873 Karar No: 2014/8820 Karar Tarihi: 26.06.2014
Nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/10873 Esas 2014/8820 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2012/10873 E. , 2014/8820 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikâyetçi olduğunu bildiren mağdure ve mağdurenin zorunlu vekilinin katılma talebine ilişkin karar verilmemiş ise de; CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, mağdure ve zorunlu vekilinin duruşmada şikâyetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini bildirdiği, ayrıca mağdure vekilinin mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma ve davayı takip iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure ...’ın davaya katılmasına ve zorunlu vekil Av. ... ...’nun katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle yapılan incelemede; Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 12.03.2010 tarihli raporuna göre sağır ve dilsiz olan ve orta ile hafif derecede sınırda zekâ geriliği bulunan mağdureye kovuşturma evresinde haklarını korumak üzere zorunlu vekil atandığı zorunlu vekilin de mağdur aleyhine olarak çıkan beraat kararını temyiz ettiği ve mağdurun haklarının korunduğu bu durumda, zorunlu vekil dışında ayrıca vasi atanmasının zorunlu olduğunun kabul edilmesinin tarafların aradığı ve takip ettiği maddi gerçeğe ulaşmayı uzatacağı, keza akıl hastası mağdura zorunlu vekil atanması müessesesini getiren 5271 sayılı CMK.nın 234/1, 5 ve 2. maddelerinin düzenleniş biçim ve amacına da aykırı olacağı anlaşıldığından, tebliğnamedeki mağdura ayrıca vasi de atanması gerektiğine ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanıkların leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılan vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden, reddiyle usul ve kanuna uygun hükümlerin ONANMASINA, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.