Esas No: 2021/37464
Karar No: 2022/2685
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/37464 Esas 2022/2685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla yargılanan sanıklara beraat ve ret kararı verdi. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla ilgili olarak sanık ... hakkında açılan davanın eksik inceleme sonucu reddedilmesi yasaya aykırı bulundu. Kanun maddelerine göre, sanık hakkında yeniden yargılama yapılmadan karar verilebileceği ve kamu davalarının olağan dava zamanaşımı süresi nedeniyle düştüğü belirtildi. Kararda, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317., 321. ve 322. maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Ret, beraat
Gerekçeli karar başlığında "..." olarak gösterilen katılanın "..." ve "2012 - 30.03.2012" olarak gösterilen suç tarihlerinin, suça konu 16.03.2010 tarihli resmi belgenin, abonelik işlemleri için .... Elektrik Dağıtım A.Ş.ye başvuru için kullanıldığı "06.04.2010" ve nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden katılan tarafından son ödemenin yapıldığı başvuru tarihinin 15 gün öncesi olan "22.03.2010" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1)"Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Suçun konusunu oluşturan “16.03.2010” tarihli belgenin şikayetçi kuruma karşı kullanılmaması nedeniyle, sanıklara yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi kurumun kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı; usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, şikâyetçi kurum adına vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)"Resmi belgede sahtecilik" suçundan sanık ... hakkında verilen beraat ile sanık ... hakkında verilen davanın reddi hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanık ... yönünden; 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği, farklı tarihlerde düzenlenen belgelerin, iddianame tarihlerine göre, zincirleme suç ya da ayrı suçları oluşturacağı, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan sanık hakkında diğer mahkemelerde benzer eylemleri nedeniyle görülen davalarda eylem ve iddianame tarihlerinin farklı olması karşısında; sahte olarak düzenlenen Form1 belgelerinin hangi tarihlerde düzenlenip kullanıldıkları, hangi davalar sebebiyle hukuki kesintinin oluştuğu ya da oluşmadığı, katılan ...'in oğlu Yaşar Güven adına abonelik tesisi ile ilgili olarak düzenlenen sahte belgenin hangi tarihte ve hangi iddianameden sonra kullanıldığı hususlarının açıklığa kavuşturulmasından sonra, sanığın eyleminin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiğinin anlaşılması halinde 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması, yenilenen kasıtla işlenen farklı bir suçu oluşturması halinde ise bu suç yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle hüküm tesisi yerine eksik inceleme sonucu sanık hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanık ...'nun sorgusunun yapıldığı 19.09.2013 ve sanık ...'un sorgusunun yapıldığı 23.01.2014 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.