Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/14590
Karar No: 2010/2303
Karar Tarihi: 23.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/14590 Esas 2010/2303 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/14590 E.  ,  2010/2303 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    ...

    Dava, tahsil edilen yaşlılık aylıkları nedeniyle faiz borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Yurtdışında geçen çalışma sürelerini 2147 ve 3201 sayılı Kanunlar uyarınca borçlandıktan sonra, 01.03.1991 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının, 22.10.2001 tarihine kadar ki dönemde, yurtdışındaki çalışmasını sürdürüp, bir süre de işsizlik yardımı aldığının tespiti üzerine, aylığının iptali yoluna gidildiği ve yersiz ödenen aylıkların geri alındığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından ......açılan dava sonucu verilen 24.09.2003 gün ve 50 / 1575 sayılı kararla, davalının 01.03.1991 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş, karar davalının sadece yurtiçi çalışması ve 2147 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanması nazara alınarak 5886 gün üzerinden aylık bağlanması gereğinin infazda nazara alınabileceği belirtilmek suretiyle 27.01.2004 tarihinde Yargıtay 10. Hukuk Dairesince onanmıştır.
    Davalı, 01.03.1991 – 22.10.2001 tarihleri arasındaki dönem için kendisine ödenen, ancak, icra tehdidi altında davacı Kuruma iade etmek zorunda kaldığı 11.361,15 TL. nin, yasal faizi ile tahsili amacıyla...... esasında takip başlatmış, davacı Kurumun faiz sorumluluğu bulunmadığı iddiası ile açılan eldeki davanın yargılaması sonucunda ise, yazılı gerekçelerle kabul kararı verilmiştir.
    Alacaklının, nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile, nakdin kullanılması olanağını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı kanun, ya da, hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları açısından özel olarak düzenlenen, tahsil için zararın ve kusurun varlığı şart olmayan bir tür tazminat, bir medeni semere olarak tanımlanan faiz kavramı kapsamındaki temerrüt faizi de; muhtemel zararların giderilmesi amacıyla doğrudan doğruya yasa koyucu tarafından öngörülmüş bir karşılık olup, talep edilebilmesi için gerçekten bir zarar görülmüş olması gerekli değildir. Bu konuda borçluya bir ispat hakkı tanınmadığı gibi; borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olması da şart değildir. Borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye
    ./..


    -2-

    başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olarak, alacaklının aksi iddia olunmayan farazi zararının asgari oranda giderilmesine yönelik, para borcunun fer’isi niteliğindeki (BK. Md.113/2 ve 131) faizin, asıl alacakla birlikte sona ermemesi için saklı tutulması, ya da, halin icabından saklı tutulduğunun anlaşılması da yasal bir gerekliliktir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında değerlendirme yapıldığında; davacı Kurum tarafından yersiz olarak yasal faizi ile geri alınan aylıkların, anılan aylıklardan bir süre yoksun kalan sigortalı tarafından da, yasal faizi ile tahsilinin mümkün olmasına ve davalının Kurumca yapılan ödemeden önce takibe geçmiş bulunması nedeniyle, ayrıca ihtirazi kayda gerek bulunmamasına göre, davalının faiz alacağının, birikmiş aylıkların istirdadı tarihi ve Yargıtay onama ilamındaki açıklama gözetilerek hesaplanması gereği üzerinde durulmaksızın, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi