11. Hukuk Dairesi 2014/15654 E. , 2015/1254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/06/2014 tarih ve 2013/126-2014/148 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin 2001 yılından itibaren ayakkabı imalatı üzerine faaliyet gösterdiğini ve adına 25. sınıfta tescilli 2009/24573 no"lu şekil markasının bulunduğunu, davalının ... ismi ile bilinen mağazalarında müvekkilinin markasının yer aldığı ayakkabı satışının yapıldığının tespiti üzerine davalıya ihtar gönderildiğini ancak, davalının ihtara cevap vermediği gibi, tecavüz teşkil eden eylemine devam ettiğini, davalı hakkında suç duyurusunda da bulunulduğunu, davalının işbu markalı ürünleri ... firması olan ... şirketi aracılığıyla ithal ettiğini, davalının eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, haksız rekabetin tespitine, men"ine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, müvekkilinin kötüniyetinin bulunmayıp, davacı markasından da haberdar olmadığını, markayı Kanada bayrağındaki üç yapraklı ağaç logosundan esinlenerek oluşturduğunu ve şeklin çok esaslı, komplike bir şekil de olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü için dava açıldığını zira, markanın müvekkili şirketin tedarikçisi olan ... şirketinin 40 yıla yakın zamandır ayakkabı sektöründe kullandığı ve başta Almanya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde, ... ve ... nezdinde davacının tescilinden çok önce tescilli ve tanınmış olan markanın davalı tarafından kötüniyetle tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, müvekkili ..."nın tüm dünyada perakende mağazacılık alanında faaliyet gösteren Almanya merkezli ve dünyaca tanınmış bir organizasyonun Türkiye ayağı olup, kısmen kendi ürettiği, kısmen ise tedarikçilerinden satın aldığı malları sattığını, diğer müvekkilinin ise, ayakkabı üretimi yapıp, bu malları tüm dünyaya satan, tanınan bir üretici olduğunu, dava konusu markanın da müvekkili adına dünyanın birçok yerinde tescilli ve tanınmış bir marka olduğunu, aynı sektöründe çalışan davalının dünyaca tanınan, neredeyse 40 yıllık bir markayı kendi adına tescil ettirmesinin kötüniyetinin bir göstergesi olduğunu, davalının piyasadaki bir çok markanın benzerini kendi adına tescil ettirmiş olup, kobi niteliğinde bir işletmenin 28 adet markanın tamamını kullanacağı gerekçesiyle tescil ettirmiş olması mümkün olmadığı gibi, bu tescillerin bir çoğunun sektörde dünyaca ünlü ..., ..., ..., ... gibi markaların logolarının benzerleri olmasının da davalının kötüniyetini ortaya koyduğunu, davalının markalarından sadece birkaç tanesini kullandığını, haksız kazanç elde etme, marka ticareti yapma ve yedekleme amacıyla markayı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli 2009/ 24753 no"lu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı-birleşen davada davalı adına tescilli ... no"lu markanın şekil markası olup, her ne kadar .... Devleti"nin bayrağındaki... logosundan esinlenilerek oluşturulduğu savunulmuş ise de, markanın birebir aynısının birleşen davada davacı tarafça ve asıl davada davacı tarafın marka tescilinden çok daha önce 1974 yılında Almanya"da, 2004 yılında ... nezdinde tescil ettirildiği, asıl davada davacının...., ..., ..., ..., ...., ..., ..., ...,...., ... marka tescillerinin de bulunduğu, ayakkabıcılık sektöründe çalışan davalının, 1974 yılından itibaren Almanya ve 2004 yılından itibaren ise ... nezdinde tescilli olan ve 1970"li yılların ortalarından itibaren başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ile yabancı ülkede üretilip, satışı yapılan şekil markasının aynısının birleşen davada davalı tarafça tesadüfen ya da .... bayrağındaki şekilden esinlenerek tescil ettirildiği yönündeki savunmasına itibar edilmediği, birleşen davada davalı tarafın tescil başvurusu tarihi itibariyle, yaklaşık 35 yıldır Almanya"da ve pek çok Avrupa ülkesinde tescili bulunan, kullanılan, yaklaşık 5 yıldır da ... nezdinde tescilli olan markasının, asıl davada davacı tarafça kötüniyetli olarak tescil ettirildiği, işbu markanın bilinmediğinin, bu markadan haberdar olunmadığının kabulünün ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediği, markanın birleşen davada davacı tarafça 1974 yılından beri ihdas ve istimal edildiği, tescil ettirildiği, kullanıldığı, böylece gerçek hak sahibi olunduğu gerekçesiyle, birleşen davanın kabulüne ve davalı adına tescilli ... no"lu markanın hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinine, asıl davada dayanılan markanın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, 556 sayılı KHK"nın 44/1 maddesi gereğince hükümsüzlük kararının sonuçları geçmişe etkili olduğu ve bu itibarla asıl davanın dayanağı ortadan kalkmış olduğundan asıl davadaki tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.