21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14779 Karar No: 2015/20029 Karar Tarihi: 12.11.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/14779 Esas 2015/20029 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/14779 E. , 2015/20029 K. "İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Sivas 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 28/05/2015 NUMARASI : 2014/822-2015/379
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 21/06/1986 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 21.06.1986 olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır. Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri de değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Öte yandan tespiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez. Somut olayda; davacıya ait 21.06.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin dönem bordrosu verilmediğinden davalı Kurumca kabul edilmediği, dönem bordrolarının alınmadığı, davalı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının olmadığı, nizalı döneme ilişkin bordro verilmediği ancak bu dönemin öncesi veya sonrasına ilişkin verilmiş bordonun bulunup bulunmadığının sorulmadığı, tanık dinlenildiği ancak ifadeleri hükme dayanak alınan ve çalışmayı doğrulayan davacı tanıkları, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri olup olmadığı hususlarının tanıkların beyanlarına dayalı olup, bu yönde araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. .../... Yapılacak iş; mahkemece nizalı dönemin öncesi ve sonrasına ait dönem bordroları varsa davalı Kurumdan celp edip, bu dönemlerde çalışan tanıkların beyanlarına başvurmak veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının askerlik yaptığı süreler de tespit edilerek davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.