12. Hukuk Dairesi 2016/20119 E. , 2017/11709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, her iki borçlu için yetki itirazı ile birlikte borçlulardan ... için bonoda imzası bulunmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunduğu, alacaklının cevap dilekçesinde borçlu ...’in, eşi ...’e vekaletname verdiğini, bononun ... tarafından imzalandığını beyan ettiği, mahkemece; yetki itirazının reddi ile borçlu ...’in verdiği vekaletnamede bono düzenlemeye yönelik açık bir yetki verilmediği gerekçesi ile borçlu ... yönünden takibin iptaline tazminat talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bonoların keşide tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa asil adına bono tanzim edebilir. Bononun"vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi, yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren, vekil tarafından imzalanan bonodan dolayı sorumludur.
Somut olayda takibe konu bonodaki imzaların ... tarafından atılmadığı tarafların kabulündedir. Borçlu ... tarafından, ... isimli kişiye verilen, Göksun Noterliğince düzenlenen 12.05.2010 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletnamede “...evrak ve çeklerini imzalamaya...çek,poliçe emre muharrer senetleri ilgili bankaya tahsil ve teminata verme...” yetkisi verildiği, adı geçen kişiye çek düzenlemek dışında kambiyo senedi tanzimine (bu arada bono düzenlemeye) yetki verilmediği görülmektedir.
Bu nedenle anılan vekaletnameye dayalı olarak tayin edilen vekil tarafından düzenlenen bonodan dolayı borçlu ... sorumlu olmaz.
Bu halde; uyuşmazlık 2004 sayılı İİK"nun 169. maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğinde olup, aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı düzenlendiğinden borçlu ... hakkında senedi takibe koyması nedeniyle, alacaklının takipte en azından ağır kusuru söz konusu olup mahkemece, borçlu ... lehine İİK"nun 169/a-6. maddesi gereğince yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata hükmolunması gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, borçlu ...’in icra mahkemesine başvurusu mahkemece kabul edildiğine göre, İİK"nun 169a/5. maddesi gereğince "takibin durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmolunması da isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlu ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.