MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.03.2002 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin dava değeri nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, ... Bölgesi İşletme Grup Müdürlüğünün bakım sınırları içerisinde bulunan 154 Kw"lık ... I-II enerji nakil hattı 15-16, 18-19, 22-23, 26-27, 27-28, ... ... hattında da 28-29, 29-30, 30-31, 35-36 numaralı direkler arasından geçen şehir içi yollar ile iletkenler arasında gerekli düşey emniyet mesafesinin sağlanmadığı, bu durumun Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 9. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve zeminin yönetmeliğe uygun hale getirilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece ...-... Enerji Nakil Hattına ait 29-30 ve 35-36 numaralı direkler arasındaki elatmaya ilişkin istemin kabulüne, 154 Kw"lık ... I-II Enerji Nakil Hattına ait 15-16, 18-19 ve 22-23 numaralı direklerle ilgili davaların konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 26-27, 27-28 ve 28-29 numaralı direkler arasındaki elatmanın davacının kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine, 30-31 numaralı direklerle ilgili davanın da ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğinden pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraflar temyiz etmişlerdir.
Dava, irtifak hakkına konu enerji nakil hattının geçtiği güzergahta bulunan şehir içi yolların Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine aykırı inşa edilmesi nedeniyle elatmanın önlenmesi ve aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı 1956 tarihinde tesis edilen hatlara sonradan açılan yolların tecavüzlü olduğunu ileri sürmüş, taşınmaz başında yapılan keşifte yolların mevcut durumları nazara alınarak yapılan tespitlere göre hüküm kurulmuştur.
Bilindiği gibi, enerji nakil hatlarının tesisinden önce hazırlanan projelere altlık teşkil etmek amacıyla arazinin topografik durumu ile birlikte tüm detayları kapsayan haritaları hazırlanır. Plankote olarak adlandırılan bu haritaların çıkarılması amacıyla yapılan ölçümler, yaklaşık 3-5 metre bir detay noktasını, eğimin değiştiği yerleri, şevleri ve arazide varsa mevcut yapıları da kapsar. Enerji nakil hattı geçirildikten sonra zeminde meydana gelen değişiklikler de plankote haritaları uygulanarak saptanabilir. Nitekim bu amaçla davacı idare arazinin 1956 tarihli durumunu gösteren haritaları dosyaya sunmuştur.
Somut uyuşmazlıkta; davanın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle enerji nakil hattının geçtiği güzergaha ilişkin davacının sunduğu haritalar incelenmeli, gerekli olduğu takdirde diğer plankote haritaları da getirtilerek seçilecek uzman bilirkişiler aracılığı ile taşınmaz başında keşif yapılmalı, enerji nakil hattına elatmanın olup olmadığı konusunda denetime elverişli bilirkişi raporu alınmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 04.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.