12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20106 Karar No: 2017/11707 Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/20106 Esas 2017/11707 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/20106 E. , 2017/11707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, takip dosyasından 25/06/2015 tarihinde haczedilen taşınmazın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli, ... kain 3. kat 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde .... lehine 16/12/2010 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 15/12/2015 tarih ve 291 sayılı cevabi yazısına göre ipoteğin devam ettiği ve borcun sona ermediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte ... Tapu Müdürlüğü’nün 14/12/2015 tarih ve 1803093 sayılı yazısı ekinde yer alan şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet’de yer alan ““.....Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ......sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .......karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden...ipotek etmeyi kabul ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüştür. Resmi Senet’de yer alan bahsi geçen kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen ....’nun 15/12/2015 tarih ve 291 sayılı cevabi yazısı ile 19/02/2016 tarih ve 43 sayılı cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanlarının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Bu durumda ipotek konusu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu ve ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olmadığı sabit ve tartışmasız olduğuna göre meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.