20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7039 Karar No: 2016/8185 Karar Tarihi: 03.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7039 Esas 2016/8185 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/7039 E. , 2016/8185 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 3. Tüketici Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi taraflar arasında dava tarihinden önce yapılmış 06/07/2010 tarihli Kuyu Atık Su Konut Dışı Abonelik Sözleşmesi bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı kanunun kapsamı içerisinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesince ise aboneliğin bulunduğu tesisin "Kısmî Turizm İşletme Belgeli" dört yıldızlı "..." ve iktisadî işletme olduğu, davacının otel işletme faaliyetini yürüttüğü, dolayısı ile tüketici konumunun bulunmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili mülkiyeti müvekkiline ait olan "... Mahallesi ... Caddesi No:21 ..." adresinde kain ve tapunun ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... Mevkii 2500 ada 2 parselde kayıtlı bulunan otel vasfındaki taşınmazdaki tüm su ihtiyacının, müvekkilinin kendi çaba ve imkanlarıyla elde ettiği yer altı suyu ile karşılandığını, müvekkilinin taşınmazda şebeke suyu kullanmadığını, buna rağmen davalı yanın, yönetmelik maddelerine aykırı ve yasal dayanaktan yoksun olarak bir süreden beri müvekkilinden Nisan dönemi 8.765,90.- TL, Mayıs dönemi 4.365,20.- TL, Haziran dönemi 4.815,65.- TL, Temmuz dönemi 4.616,60.- TL, Ağustos dönemi 4.525,70.- TL olmak üzere toplam 27.089,05.- TL miktarlı faturalar ile atıksu bedeli ile katı atık bertaraf bedeli talep ettiğini belirterek, muhtelif tarih ve miktarlı atıksu bedeli ve katı atık bertaraf bedeli faturaları ile istenilen toplam 27.089,05.- TL alacak ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davacı Kanunda tanımlanan tüketici tanımına uymamaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.