Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/20104 Esas 2017/11705 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20104
Karar No: 2017/11705
Karar Tarihi: 02.10.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/20104 Esas 2017/11705 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/20104 E.  ,  2017/11705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu şirketin yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda takibe konu çekin teminat senedi olarak verildiği ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
    Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih, 2001/12-233 E. - 2001/257 K. sayılı ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 E. sayılı kararları).
    Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen 30/05/2011 tarihli Beton Alım Sözleşmesinde, takibe dayanak çeke açıkça atıf bulunmamaktadır. Kaldı ki; söz konusu sözleşmenin 43. maddesinde, borçlunun sözleşmenin düzenlenmesine müteakip 400.000,00 TL bedelli kesin ve süreli teminat mektubunu alacaklıya vereceği düzenlenmiştir. Alacaklı vekilinin cevap dilekçesindeki açıklamalarında da çekin borçlu firmanın borçlarına karşılık verildiği, teminat iddiasının kabul edilmediği görülmektedir.
    Mahkeme kararına esas alınan bila tarihli “Teminat Çeki Tutanağı” başlıklı belgenin alacaklı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi söz konusu tutanağın fotokopi olduğu mahkeme yazı işleri müdürü ile katibi tarafından tutulan 29/02/2016 tarihli tutanaktan anlaşılmaktadır.
    Takip dayanağı 27.11.2015 keşide tarihli 400.000,00 TL bedelli çekte, çekin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi, borçlu çekin takip alacaklısı şirkete teminat olarak verildiği iddialarını senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlayamamıştır.
    O halde mahkemece, borçlunun itirazının reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacaklı şirket yetkilisi tarafından imzalanmayan, bila tarihli "Teminat Çeki Tutanağı" başlıklı belgeye dayalı olarak takibe konu çekin teminat olarak verildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
    Öte yandan; borçlunun, takip dayanağı çekin teminat senedi olarak verildiği iddiası İİK"nun l69. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde, aynı Kanun"un 169/a-5. maddesi gereğince, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK"nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.