Esas No: 2021/7332
Karar No: 2022/2822
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/7332 Esas 2022/2822 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2010-2013 yılları arasında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edildi. Ancak mahkeme kararı, delillerin yetersiz ve eksik değerlendirilmesi nedeniyle bozuldu. Delillerin yeniden ve eksiksiz şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca kararda, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir.
Kullanılan kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanık hakkında “2010, 2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın, 2010 yılında .... isimli şahısla tanıştığını, sigorta işlemlerinde yardımcı olacağını söyleyerek kendisinden vekaletname aldığını, adına şirketler kurulduğunu hakkında soruşturma yapılınca anladığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Suçlara konu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, faturalar sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; savunmasında bahsi geçen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) Tanığın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve tanığın temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların tanığa ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve tanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.