11. Hukuk Dairesi 2014/18953 E. , 2015/1241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.09.2013 tarih ve 2012/273 - 2013/431 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 01.04.2005-12.04.2011 tarihleri arasında davacı şirkette ... müdürü olarak çalıştığını, davalının görev yaptığı dönemle ilgili olarak şirket denetim kurulu tarafından yapılan incelemede davalının 2010 yılında ve 2011 yılının 1 Ocak-26 Nisan tarihleri arasında dava dışı ..."ne maliyetin çok altında damacana ve pet su satışları sebebiyle davacı şirketi 405.214,57 TL zarara uğrattığının tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL"nin zarar tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacı şirkette çalıştığı sürede şirketi zarara uğratacak bir eyleminin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve bu dosyanın tefrik edildiği Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/620 esas sayılı dosyası ve bu davada alınan bilirkişi raporu benimsenerek ve tüm dosya kapsamına göre, davacı taraf, davalının müdür olarak görev yaptığı sırada dava dışı ...."ne maliyetinin altında su satışı yaparak denetim kurulunun raporuna göre şirketi 405.214,57 TL zarara uğrattığını iddia etmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda net kâr tutarındaki azalışa rağmen üretim ve satış miktarlarında 2011 yılında artışlar olduğunun, net kârdaki düşüşün yeni fabrika binasının yapılması ve iki farklı mekanda üretimin yapılması olduğu yolundaki değerlendirme ile dava dışı... ile yapılan ticarette üretim maliyetinin altında yapılan satışların şirketin net kârlılığını azaltmasına rağmen orta ve uzun vadedeki yapılan tanıtım sonucu kârlılığını arttırıcı etki yapacak olmasının muhtemel olduğunu, şirketin denetim kurulunun raporundaki zararın oluştuğunun doğrulanamadığını, şirketin 2010 yılında 992.526,00 TL, 2011 yılında 141.395,00 TL kâr ettiğinin bildirildiği bu itibarla, davalı şirket yöneticisinin kusurlu davranışı ile şirketi zarara uğrattığı kanaatine ulaşılamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, mahkemenin 2011/620 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkemenin 2012/273 sayılı esasına kaydedilen işbu davada davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL"nin tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında işbu dava bakımından ıslah yolu ile netice-i talebini arttırmadığı gibi 6100 sayılı HMK"nın 107/2. maddesi gereğince de bir talebi olmamış, mahkemece de re"sen harç tamamlattırılmamıştır. Bu durumda, mahkemece dava değerinin 10.000 TL olduğu nazara alınarak davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, işbu davanın tefrik edildiği 2011/620 esas sayılı dava dosyasında davacının davasını ıslah ettiği tutar olan 405.214,57 TL üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.