16. Hukuk Dairesi 2015/3711 E. , 2016/10264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
2613 sayılı Yasa uyarınca 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Aşıt Mahallesi çalışma alanında bulunan 259 ada 4 parsel sayılı 14352 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak arsa vasfıyla ... ve paydaşları adlarına tespit edilmiş, daha sonra tespit malikleri arasında Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen kadastro tespitine itiraz davasında mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi sonucunda hükmen aynı tespit malikleri adına tescil edilmiş, 259 ada 5 parsel sayılı 4218 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı tapu kaydına dayanılarak kargir lise binası vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydı miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Bu davanın devamı sırasında Hazine 259 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik şahıslar aleyhine kamulaştırma nedeniyle açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda 259 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hükmen 259 ada 6 parsel sayısı ve 5164 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına, 259 ada 7 parsel sayısı ve 9188 metrekare yüzölçümü ile de tapu kayıt malikleri adına olmak üzere hükmen tesciline karar verilmiş, daha sonra yine Hazine tarafından açılan dava sonunda kamulaştırma nedeniyle 259 ada 7 parsel sayılı taşınmaz da hükmen ifraz edilerek 259 ada 8 parsel sayısı ve 3500 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına, 259 ada 9 parsel sayısı ve 5622 metrekare yüzölçümü ile ve 259 ada 10 parsel sayısı ve 66 metrekare yüzölçümü ile de aynı tapu kayıt malikleri adına tescil edilmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin çekişmeli 259 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çekişmeli 259 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının ise Hazinenin zımnen feragatı nedeniyle reddine, çekişmeli 259 ada, 5, 6, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların daha önce tapuya tescil edilmesi, 259 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar için davanın esası hakkında bir karar verilmemesi ve 259 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar için de davacı Hazinenin zımni feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği dikkate alındığında çekişmeli taşınmazlar hakkında tespit ve tescil hususunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 259 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu edilen 259 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilmesi sonucu 259 ada 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara dönüşen taşınmazların tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu ve mülkiyetleri hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmaması nedeniyle bu taşınmazlara ilişkin olarak mahkemede devam eden tespite itiraz davasının konusunun kalmadığı, yine 259 ada 4 parselin ifrazı üzerine 259 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara dönüşen ve tapuda davalı tespit malikleri adına kayıtlı bulunan bu taşınmazlar açısından ise; davacı tarafın dava konusu edilen ve 259 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kaydının miktar fazlası yönünden zımni olarak feragat iradesinin mevcut olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Dava konusu 259 ada 4 ile 5 parsel sayılı taşınmazlar 1972 yılında 2613 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında T. Evvel 326 tarih ve 116 sayılı ve Haziran 328 tarih ve 26 sayılı tapu kaydına dayanılarak; 259 ada 5 parsel sayılı taşınmaz rızaen istimlak nedeniyle Hazine adına, 259 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kayıt malikleri olan davalılar Velime ...ve paydaşları adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, 1973 yılında Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydı miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle kadastro tespitine itiraz davası açmış olduğuna göre davasının 259 ada 4 sayılı parsele yönelik olduğu kuşkusuzdur. 4 sayılı parselin tespit maliki Velime ...ile arkadaşları da yine 1973 yılında diğer tespit malikleri ... ile arkadaşları aleyhine Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı bir kadastro tespitine itiraz davası açmışlardır. Davacı ... ...ile arkadaşları tarafından açılan Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin Kadastro Mahkemesi sıfatıyla baktığı 30.12.1980 tarih ve 1973/237 Esas ve 1980/540 Karar sayılı dava dosyasında, davacı Hazine"nin Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin Kadastro Mahkemesi sıfatıyla gördüğü 1973/353 Esas sayılı dava dosyası birleştirilmeksizin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmesi sonucunda dava konusu 259 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı kesinleştirilmek suretiyle taşınmaz hükmen ... ve paydaşları adlarına tescil edilmiştir. Dava konusu 259 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı bu şekilde 30.12.1980 tarihinde hükmen kesinleştirilmiş ise de; davacı Hazine tarafından aynı taşınmaza yönelik açılan kadastro tespitine itiraz davasının devam ettiği dikkate alındığında çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağının kesinleştirilmiş olması hukuki sonuç doğurmayacaktır. Ne var ki, mahkemece bu olgu üzerinde gereği gibi durulmamıştır. Davacı Hazine"nin tespit tapu kaydı miktar fazlası yönünden Kadastro Mahkemesi davaya bakmakla görevlidir. Bu halde mahkemece kadastro tespitinde taşınmaza uygulandığı anlaşılan T. Evvel 326 tarih ve 116 sayı, Haziran 328 tarih ve 26 sayı tapu kaydı ile tüm tedavülleri ve varsa haritaları, istenilerek dosya arasına getirtilmeli, taşınmaz başında yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, ziraat bilirkişi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler yardımı ile tapu kayıtları zemine uygulanmalı, tek tek sınırları göstertilmeli, yerel bilirkişilerin bilemedikleri sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisinden tapu kayıtlarının hudutlarını ve kapsamlarını gösterir ayrıntılı ve krokili rapor alınmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimin tarafından ne şekilde ve hangi süre ile kullanıldığı sorulup saptanmalıdır. Ziraat bilirkişisinden taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası bölümünün niteliği ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, tespit tapusunun kapsamı belirlendikten sonra kayıt miktar fazlası yönünden zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Ayrıca çekişmeli 259 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hükümden önceki tarihte kamulaştırma sonucu Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 31.01.1991 tarih ve 1990/288 Esas, 1991/20 Karar sayılı, yine Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 16.6.1994 tarih ve 1994/39 Esas, 1994/249 Karar sayılı ilamı ile ifrazından oluşan 259 ada 6 ile 259 ada 8 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmiş olduğundan mahkemece çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamı dışında kalıp aynı zamanda kamulaştırılan bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, rızaen istimlak nedeniyle kadastro tespiti Hazine adına yapılmış olan 259 ada 5 sayılı parselin dava konusu olmadığının göz ardı edilmesi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.