Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/12747 Esas 2010/359 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12747
Karar No: 2010/359
Karar Tarihi: 21.1.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/12747 Esas 2010/359 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/12747 E.  ,  2010/359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARŞIYAKA(KAPANAN) 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/06/2008
    NUMARASI : 2005/472-2008/158

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları M.’in tüm mal varlığı olan taşınmazını davalı F.’ya vasiyet ettiğini, saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin tenkisi isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, davanın reddini savunmuş, birleşen davasında da vasiyetnamenin tenfizi isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne dair karar 2.Hukuk Dairesince “… tenkise konu taşınmazın sabit tenkis oranında bölünemeyeceği ortaya çıkmadan ve tercih hakkı kullandırılmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, hükmün bozma dışında kalan hususlarının onanmasına …” karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Asıl ve birleşen davalar, tenkis ve vasiyetnamenin tenfizi isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda işlem yapılarak ve aleyhe bozma yasağı da gözetilmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğrudur. Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
    Ancak, tenkis davası ile vasiyetnamenin tenfizi davası birleştirilmiştir.Birleştirilen davalar birlikte rüyet edilse de ayrı davalar olup ayrı dava olarak hüviyetlerini devam ettirirler.Bu nedenle birleşen davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
    Hal böyle olunca, asıl dava olan tenkis davası ile ilgili olarak yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında bir hüküm kurulması gerekirken anılan hususla ilgili olarak bir karar verilmemesi doğru değildir.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindendir.Kabulü ile hükmü açıklanan nedenle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.