MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan TCK.nın 157/1, 62/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK.nın 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
...Turizm Seyahat Ltd.Şti.’nin yetkilisi olan kaltılanların, şirketin işlerini yürütmesi amacıyla sanığa, şirket adına senet düzenleme ve borçlandırma yetkisi içermeyen vekalet verdikleri, sanığın da katılanların bilgi ve rızası dışında, kendi adına kayıtlı şirketi alacaklı, katılanların yetkilisi olduğu şirketi de borçlu olarak göstermek suretiyle, 15.03.2009 ödeme tarihli ve 6.000,00 TL. bedelli, 10.01.2009 ödeme tarihli ve 6.000,00 TL. bedelli,15.02.2009 ödeme tarihli ve 8.000,00 TL. bedelli senetleri düzenleyip ciro ederek borcuna karşılık .... Oto A.Ş’ye verdiğinin iddia edildiği somut olayda, sanığın adı geçen şirkette resmi ortak olmamasına rağmen, şirketin kendine ait olduğunu, şirketle ilgili benzer işlemler yaptığını, bu konuda vekaletnamede yetkisinin bulunduğunu ileri sürmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılmaı bakımından, öncelikle bozma ilamı doğrultusunda .... Noterliğinin 14.08.2008 tarih ve 14866 nolu vekaletname aslı yada onaylı örneğinin celbedilmesi, sanığın vekaletnamedeki yetkileri incelenerek 3. kişilere bono düzenleme yetkisinin olup olmadığının belirlenmesi, suça konu senedin verildiği ....Oto A. Ş. yetkilileri duruşmaya çağrılarak, bahse konu senedi hangi ticari ilişki karşılığında ne zaman ve kime verildiği hususunda beyanlarının alınması, buna ilişkin fatura ve belgelerin celbedilmesi, ayrıca sanığın benzer şekilde başka kişi ya da firmalarla şirket temsilcisi sıfatıyla ticari ilişkide bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla şirketin kayıt ve defterlerinin getirtilip alışveriş içerisinde bulunduğu şahıs ya da şirket yetkililerinin dinlenmesi, gerekli görülmesi halinde bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, ayrıca eylemin sübut bulması halinde TCK"nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.