Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1033
Karar No: 2021/5710
Karar Tarihi: 08.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1033 Esas 2021/5710 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işvereninin ödenmeyen ücretleri ve hakları nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan ederek, hakları için davalıları müştereken ve müteselsilen sorumlu tutmuştur. İlk yargılamada dava kabul edilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı karar verilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda mahkeme kararının gerekçe-hüküm çelişkisi nedeniyle hatalı olduğu ve fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacağı hesaplamalarında yanılgıya düşüldüğü belirtilerek karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri olarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2, 114/1-ı, 298/2 maddeleri hatırlatılmış ve gerekçe-hüküm çelişkisi nedeniyle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti hesaplamaları için ise somut verilerin kullanılması gerektiği ve önceki Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu bildirilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2021/1033 E.  ,  2021/5710 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, Mahkemenin 2013/619 esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak açtığı davasında;
    Başbakanlık ... ile ... Konut Hizmet Yönetim İşletmeciliği ve Ticaret A.Ş"yi davalı göstererek; 21.07.2009-26.11.2012 tarihleri arasında ... ... Sitesi"nde bina görevlisi olarak çalıştığını, aylığının gecikmeli ve eksik ödenmesi, oturduğu kapıcı dairesine doğalgaz aboneliği yaptırılmaması nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini beyanla, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacı 30/09/2013 tarihinde ... 1. İş Mahkemesi"nin 2013/1137 esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak açtığı davasında ise; bu defa Başbakanlık ..., ... Konut Hizmet Yönetim İşletmeciliği ve Ticaret A.Ş ve ... ... Site Yönetimini davalı göstererek aynı gerekçelerle, aynı taleplerde bulunmak suretiyle iki davanın birleştirilmesini istemiştir. ... 1. İş Mahkemesi tarafından birleştirme kararı verilmiştir.
    Davalıların Cevabının Özeti:
    Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan ilk yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesi’nin 2017/12728 esas, 2018/10551 karar sayılı ilamı ile, Mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297/2. maddesi gereğince asıl ve birleşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle, birleşen davanın davalılar ... ve ... ... Konut Hizmet Yönetim İşletmeciliği ve Ticaret A.Ş bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ı maddesi gereğince derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne dair karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı davacı vekili ile asıl dosya davalısı ... vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ile asıl dosya davalısı ...’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
    Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
    Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, ... Konut Hizmet Yönetimi İşletmeciliği ve Tic A.Ş. yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesine karşın gerekçede her üç davalının da davacı işçinin alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabulüne göre karar verildiği belirtilmiştir. Bu şekilde kendi içerisinde çelişkili şekilde oluşturulan karar hatalıdır. Konuyla ilgili gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının fazla mesai ve hafta tatili ücret alacağının bulunup bulunmadığı diğer bir uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda; davacı 02.01.2012-26.11.2012 tarihleri arasında fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili gününde çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ... vekili tüm sitenin kalorifer kazanlarının otomasyon sistemleriyle çalıştığını, insan müdahalesi olmadığını, kömür alımının ise günde 2-3 defa olduğunu davacının fazla çalışması bulunmadığını ileri sürmüştür.
    Davacı tanığı ...; “Mesaimiz imza çizelgesine göre sabah 08.00’de başlayıp akşam 16:00’da sona eriyordu, ancak kış aylarında kazan yakılması nedeniyle mesai saatleri belli olmuyordu gece 24:00’e kadar çalışılıyordu, yaz aylarında bahçe sulaması gibi işler nedeniyle mesai akşam saat 20:00’ye kadar uzuyordu, hafta tatili yapmıyorduk, haftanın tüm günlerini belirttiğim şekilde çalışıyorduk,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Karara dayanak alınan bilirkişi raporunda ise; günlük ya da haftalık çalışma süresine ilişkin bir belirlenme yapılmaksızın, varsayıma dayalı şekilde kış aylarında kalorifer için günlük 3 saat, yaz aylarında ise bahçe sulama için günlük 1 saat fazla çalışma yapıldığı ve hiç hafta tatili yapılmadığı kabulüyle hesaplama yapılmıştır.
    Oysa, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından daha önce temyiz incelemesi yapılmış olan 2017/20783 esas sayılı dosyasında, davalı işyerinde bina görevlisi olarak çalışan dosya davacısının “kalorifer yakılmayan dönemde 08.00-17.00 saatleri arasında 1 saatlik dinleme süresi hariç günlük 8 saat ve haftanın 6 günü olmak üzere 48 saat çalışarak haftalık 3 saat fazla mesai yaptığı, kaloriferlerin yakıldığı dönemde ise normal mesai dışında günlük 2 saatten haftanın 6 günü çalışılan haftalarda haftalık 12 saat, haftanın 7 günü çalışılan haftalarda ise haftalık 14 saat fazla mesai yaptığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş olduğu anlaşılmakla, davacının bozma ilamında belirtilen şekilde çalıştığı hususunun kabulü ile yapılacak hesaplamaya göre fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarının yeniden belirlenmesi dosya kapsamına daha uygun olacağı değerlendirildiğinden, yazılı şekilde çalışma süreleri somutlaştırılmadan farazi değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporuna göre verilen karar isabetsiz bulunup karar bu yönü ile de bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi