12. Ceza Dairesi 2015/8652 E. , 2016/5841 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 24.020,47 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı vekilinin 14.05.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2014/92 Esas - 2014/108 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 05.05.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 14.05.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, tazminat davasının, kendisine dayanak teşkil eden beraat hükmünün verilmesinden itibaren kısa bir süre geçtikten sonra açıldığının ve davacı ile avukatı arasındaki vekalet ilişkisi gösteren vekaletnamenin yeni tarihli ve genel nitelikli bir vekaletname olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen 1. nolu görüşe ve dava dilekçesinin davalıya tebliğinden sonra davalı vekili tarafından davaya cevap verilmesine karşılık yargılama süresi boyunca davacı tarafından tarafları ve konusu aynı olan bir başka tazminat davasının açıldığı yönünde derdestlik itirazında bulunulmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen 2. nolu görüşe iştirak edilmemiştir,
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tutuklanmadan önce fırıncı olarak çalıştığını iddia eden davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak 23.705,24 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hesaplama hatası sonucu maddi tazminatın yüksek belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın fazla tayini ve davacı yararına hükmedilen toplam 63.705,24 TL tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.307,57 TL nisbi vekalet ücreti hükmedilmesi yerine davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1.bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “23.705,24 TL’ye” indirilmesi ve vekalet ücretine ilişkin olarak hükme 6. bent olarak “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre toplam tazminat miktarı olan 63.705,24 TL üzerinden hesaplanan 7.307,57 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.