Esas No: 2021/12857
Karar No: 2022/2795
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12857 Esas 2022/2795 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından mahkum olduğunu ve temyiz başvurusunun da ONAYLANDIĞINI açıkladı. Ancak, karardan önce yapılan kanun düzenlemelerinin temyiz sürelerini etkilemesi konusunda bazı yanıltıcı ifadeler kullanıldığı ve bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesi şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.10.2015 tarihli 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dâhil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olunduğu gibi Anayasa Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması karşısında, sanık müdafisinin 20.11.2017 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suçların vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.