MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tanık olarak dinlenip, hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.03.2010 tarih ve 2010/25417 esas sayılı kararı ile ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen sanık ... hakkında dava zamanaşımı süresi boyunca her zaman kamu davası açılabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanıklardan ..."ün katılanın eşinin ölümünden sonra kendisi ve başkaları adına çeşitli alacak iddialarında bulunarak katılandan ve kızı olan ..."den haksız şekilde para talep ettiği, bunu başaramayınca katılanın yanında çalışan diğer sanık ... ile işbirliği yapıp katılan ve şirketi hakkında bilgi topladığı, ardından amaç ve fikir birliği içerisinde hareket ettikleri iddia edilen sanıkların, borçlusu katılan ..., alacaklısı ... olan, 09.10.2006 tanzim, 30.01.2007 vade tarihli, 950.000,00 TL bedelli sahte senedi düzenledikleri, suça konu senedi tanık ..."nin sanık ..."a verdiğine dair sahte ciro oluşturdukları, sanık ..."un da suça konu senedi icra takibine koyarak katılana ödeme emri gönderdiği olayda;
1- Sanıklardan ..."in resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraatine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığın, iddianamede anlatılan eyleme ne şekilde iştirak ettiği, ne tür bilgi sağlayarak sanıkların üzerine atılı suçun işlenmesinde şerik olarak yer aldığına dair mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliler elde edilmediği gözetildiğinde hakkında kurulan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklardan ... ve ..."un nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlerine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
a-) Her ne kadar tanık ..."nin beyanında suça konu senedi kendisinin ciro ederek sanık ..."a devrettiğini beyan etmişse de senetteki keşideci imzasının katılanın eli ürünü olmadığının bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi karşısında sanık ..."un, söz konusu senedi icra takibine koyması, tanık ..."nin dosyaya ibraz edilen adi sözleşmede katılanın eşi adına hareketle suça konu evi sattığına dair herhangi bir yetki belgesi sunamadığı da gözetilip sanık ..."un sübut bulan resmi belgede sahtecilik suçu ve teşebbüs aşamasında kalan nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde her iki suçtan beraatine karar verilmesi,
b- Sanık ..."ün iddianamede bahsedilen ve soruşturma evrakları arasında isimleri geçen .... ve ..... ile ilgili olarak 25.03.2010 tarihinde ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse de bu kişiler hakkında aynı katılana yönelik ayrı bir soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akıbetlerinin araştırılması, varsa onaylı örneğinin dosya arasına alınması ile suça konu senetteki imza ve yazılar bakımından sanık ..."ün de imza ve yazı örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 19/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.