Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/301
Karar No: 2019/3357
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/301 Esas 2019/3357 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, müşterisiyle yaptıkları kredi sözleşmesinde davalının kefil olduğunu ve alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etti. Davalı ise kefalet limiti olmadığı için kefaletin geçersiz olduğunu savundu. Mahkeme, kefalet limitinin belirsiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi ancak Yargıtay, kefalet limitinin daha sonra arttırılmış olmasının davalı kefilin responsiblitiesi etkilemeyeceğini belirtti ve kararı bozdu. Yapılan yargılama sonucunda davalı kefil, 5.500 TL kefalet limitiyle borçlu olduğu ve 91,67 TL temerrüt faizine sorumlu olduğu gerekçesiyle kısmen kabul edildi. Kanun maddeleri İİK madde 67'dir.
19. Hukuk Dairesi         2018/301 E.  ,  2019/3357 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı... arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, imzalanan sözleşmede kefalet limiti bulunmadığı için kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının imzasını taşıyan yerde kefalet limitinin belli olmadığı ve yapılan limit artışlarının davalıya bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 27.10.2015 günlü ve 2015/2283 Esas, 13607 Karar sayılı ilamıyla davacı banka ile kredi borçlusu arasında düzenlenen 29.09.2006 tarihli sözleşmenin davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalandığının ve sözleşmede 5.500,00 TL kefalet limiti bulunduğunun yapılan incelemeden anlaşıldığı,bu durumda sözleşme limitinin daha sonra arttırılmış olmasının, davalı kefilin, kefalet limiti ile olan sorumluluğunu etkilemediği, bu nedenle kefilin, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğunun dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerektiğinden bahisle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı kefil borçlunun davacı bankaya 5.500,00.-TL kefalet limiti ile borçlu olduğu ve takip konusu çek nedeniyle temerrüt tarihinden itibariyle yapılan hesaplamalar neticesinde 91,67.-TL temerrüt faizinden de sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibine dayanak borç dava dışı asıl borçlu...’ın davacı banka ile aralarında düzenlemiş oldukları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan çek karnesinden dolayı bankanın yasa uyarınca çek hamillerine ödemekle yükümlü olduğu çek yapraklarından dolayı sorumlu olduğu miktarın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu konusunda uzman olmayan mali müşavirden alındığı gibi, rapor yetersiz ve gerekçesiz olup denetime elverişli olmayıp hükme esas alınamaz. Davalının kefalet limitiyle borçtan sorumlu olabilmesi için öncelikle imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı bir borç olması ve borcun miktarının tespiti gerekir. Mahkemece yapılacak iş bankacılık hususunda konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgeleri yerinde incelettirilerek davaya çek karnesinin davalının imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle verilip verilmediğinin tespiti, şayet söz konusu genel kredi sözleşmesi nedeniyle çek karnesi verildiği tespit edilirse bankanın yasa uyarınca çek hamillerine yapmış olduğu ödeme miktarlarının tespiti ve kontrolü ile davalının sorumlu olduğu miktarın öncelikle tespiti ve kefalet limiti de göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekir. Kabule göre de İ.İ.K. 67. maddesi uyarınca alacağın likit (belirlenebilir) olduğu dikkate alınarak kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekilerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi