9. Hukuk Dairesi 2009/16928 E. , 2010/7358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
Istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davanın süresinde açılmadığını, feshin geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davalı işveren tarafından 19.11.2008 tarihli iş akdinin fesih bildiriminin davacıya 21.08.2008 tarihinde tebliğ edildiği, davanın bir aylık süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir(Dairemizin 15.09.2008 gün ve 2008/1860–2008/23531 sayılı kararı ).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 19.11.2008 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde bildirimin 21.8.2008 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmişse de daha sonraki beyanlarında tebliğ tarihini sehven 21.8.2008 olarak belirttiklerini, gerçekte tebliğ tarihinin 21.11.2008 olduğunu açıklamıştır. Fesih bildiriminin muhatabına tebliğ edildiği tarih araştırılmadan davacı vekilinin sonradan düzelttiği beyanına dayanarak dava açma süresinin geçirildiğinin kabulü doğru olmamıştır.
Bu nedenle, öncelikle, noterlik aracılığıyla gönderilen fesih bildiriminin davacıya tebliğ edildiği tarih araştırılarak davanın süresinde açılıp açılmadığı belirlenmeli, dava süresinde ise işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.