Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22590
Karar No: 2017/5445
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22590 Esas 2017/5445 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22590 E.  ,  2017/5445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacılar murisinin davalı bankadan kullandığı tüketici kredisine teminat amacıyla hayat sigortası yapıldığını, kredi ödemelerinin devamı sırasında murisin öldüğünü, davalı sigortacıdan ... bedelinin ödenmesi talep edilmesine rağmen, murisin şeker ve böbrek hastalıklarının bildirilmemiş olması ve ölümün bu sebeplerden gerçekleştiği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, murisin ölüm sebebinin kalp krizi olduğunu, davalı sigortacının tazminatı davacılara ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL"nin faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı .... vekili, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce 2 yıldır kronik böbrek ve şeker hastalığı bulunduğunun saptandığını, murisin sağlık beyanına ilişkin formda hiçbir rahatsızlığı olmadığını bildirdiğini, zarardan sorumlu olmadıklarını, tahsil edilmiş prim olmadığından da sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... vekili, davacılar murisi tarafından ... prim ödemesi yapılmadığından ... başvurusunun teklif aşamasında kaldığını ve sözleşme yapılmadığını, ilk prim ödemesi yapılmadan ölüm gerçekleştiğinde de davacıların poliçeye dayalı olarak tazminat talep hakları olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı bankanın acente sıfatıyla diğer davalı adına poliçe düzenlediği ve poliçeden doğan tazminattan sorumluluğuna hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davalı .... hakkındaki davanın husumet yönünden reddine; davalı .... hakkındaki davanın kabulü ile 6.000,00 TL"nin, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve miras payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı .... vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, hayat ... sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle hayat ... sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 10.08.2010 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir.
    Poliçenin tanzim edildiği ve rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun, ... sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 1290. maddesi, her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Dairemizin yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır.
    Gerek TTK"nun 1290. maddesi ve gerekse ... Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre; ... şirketinin sorusu üzerine veya her hangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
    Poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının, doğru beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin ve sigortacının TTK"nun 1290. maddesine göre, sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının haklı olduğunu kabul için ise, sigortalının gizlediği iddia olunan hastalık ile riziko (ölüm) arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Anılan bu tespit ve değerlendirmenin yapılması da, tıbbi ve teknik bilgiyi gerektiren bir iştir.
    Somut olayda; davacı taraf, daha önce kalp rahatsızlığı bulunmayan murisin, poliçe tanziminden sonraki tarihte kalp krizi geçirerek öldüğünü iddia etmiş; davalı taraf, poliçe tanziminden önce muriste mevcut olan şeker ve böbrek hastalıklarının
    gizlenmesi nedeniyle, zarardan sorumlu olmadıklarını savunmuştur. Mahkeme ise, ölüm sebebi olan kalp rahatsızlığına ilişkin olarak, poliçe tanziminden önce konulmuş teşhis bulunmadığı ve sigortalı murisin doğru beyan yükümlülüğünü ihlali bulunmadığı yönündeki bilirkişi görüşü doğrultusunda, davalı sigortacı yönünden davanın kabulüne karar vermiştir.
    Mahkemenin hükme esas aldığı 26.08.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporu incelendiğinde; sigortalı murise, poliçe tanziminden önce kalp hastalığı yönünden konulmuş bir teşhis olmadığı ve ölüm sebebi de kalp krizi olduğu için, beyan yükümlülüğüne aykırılık bulunmadığı şeklinde görüş bildirildiği görülmektedir. Ne var ki, anılan bu raporda, kalp damar uzmanı doktor bilirkişi tarafından, poliçenin tanziminden önce sigortalı muriste mevcut olan kronik böbrek yetmezliğinin, kalp rahatsızlığında riski artıran bir durum olduğu da açıkça ifade edilmiştir.
    Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden, kök rapordaki tespitleri de dikkate alarak, ... ilişkisinin kurulmasından önce sigortalı muriste bulunan ve sigortacıya bildirilmeyen kronik böbrek yetmezliği ile ölüm rizikosu arasında illiyet olup olmadığı konusunda, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... Vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 15/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi