Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/34562 Esas 2018/342 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/34562
Karar No: 2018/342
Karar Tarihi: 18.01.2018

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/34562 Esas 2018/342 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/34562 E.  ,  2018/342 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan vekilinin şikayet dilekçesi ile 2002-30739 tescil numaralı "..." markasının (Eski adıyla) Türk Patent Enstitüsü nezdinde adlarına tescilli olduğu, sanığın ise bu markayı kullanarak restaurant işlettiğini belirterek şikayetçi olması üzerine, kolluk görevlilerince yapılan tespitte sanığın dava konusu markayı ".... Restaurant" şeklinde kullandığı belirlenmiş, alınan bilirkişi raporunda "..." ibaresinin markanın ana unsuru olarak kullanıldığı ve bu haliyle sanığın eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirilmiş ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmişse de;
"..." Ege ve Akdenizde bulunan bir balık türü olup, markasal kullanım yönünden ayırt edicilik gücü zayıf olan bir kelimedir. Tescil belgesi incelendiğinde katılan adına tescilli olan 2002-30739 numaralı "...." ibaresinin bir kareografi oluşturmadığı, yalnızca harflerin yan yana dizilişi suretiyle oluşturulduğu, sanık ise dava konusu markayı " .... Restaurant" şeklinde kullanmakla birlikte, "...." kelimesinde bulunan "f" harfinin balık oltası şeklinde yazıldığı, bu haliyle katılan adına tescilli marka ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun oluşmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de ;
1- Kararın gerekçesinde "... Şartları taşıyan sanık hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verilmiştir." denilmesine karşın, hüküm fıkrasında CMK"nın 231. madde hükmü uygulanmamak suretiyle çelişkiye yol açılması,
2 - Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. Sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.