16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4169 Karar No: 2016/10226 Karar Tarihi: 20.12.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4169 Esas 2016/10226 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/4169 E. , 2016/10226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında Dumlupınar Mahallesi çalışma alanında bulunan 202 ada 3 parsel sayılı 1.307,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1992 tarihinden itibaren bahçe ve üzerindeki kargir 2 binanın ... ve ...’ların müştereken fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı taşınmazın tamamının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 202 ada 3 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile bu parselin, Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/996 Esas sayılı dosyasındaki 20.01.2012 tarihli teknik bilirkişi raporu krokisinde (A) harfi ile gösterilen 500 metrekarelik bölümünün davalı ..."un, (B) harfi ile gösterilen bakiye 807,80 metrekarelik bölümünün ise davacı ..."un kullanımında olduğunun, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; uyuşmazlığın dava konusu parselin zilyetliğinden kaynaklandığı, bu hususta taraflar arasında davadan önce açılmış olan Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi (Kapanmakla İstanbul Anadolu 13. SHM)"nin 2008/996 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı, anılan dosyada yapılan yargılama sonunda, harita mühendisi ... 20.01.2012 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterdiği 500 metrekarelik kısmın davalı ..."un, (B) harfi ile gösterilen ve arta kalan 807,80 metrekarelik kısmın ise davacı ..."un kullanımında olduğunun belirlendiği, hükmün bu şekilde kesinleştiği, böylece bu hüküm ile taraflar arasındaki zilyetlik ihtilafının çözümlendiğinin anlaşıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle taraflar arasında kesin hüküm bulunduğu kabul edilmişse de hüküm fıkrasında davanın kabulüne dair karar verilmekle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kararın gerekçesi ile hüküm sonucunun birbirine uygun olması zorunlu olduğundan Mahkemece verilen kararda HMK"nın 298. maddesine aykırı davranılması usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre ise hükme esas alınan 20.1.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda açı-ölçü ve koordinat değerleri ile alan hesabı bulunmadığından dolayı (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerin yüzölçümünün nasıl hesaplandığı anlaşılamamakta olup rapor bu haliyle infaza elverişli değildir. Hal böyle olunca çekişmeli taşınmaz başında fen bilirkişisi refakatiyle keşif yapılarak tarafların kullanımında olduğu belirlenen (A) ve (B) bölümlerinin, kırık noktaları, koordinat değerleri ile alan hesabını gösterir, infaza elverişli rapor alınmalı ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan bu nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.