Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2067
Karar No: 2020/160
Karar Tarihi: 28.01.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2067 Esas 2020/160 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2067 E.  ,  2020/160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    - K A R A R -


    Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu araçla davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının sakatlandığını, çalışamaz hale geldiğinden maddi kaybı oluştuğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile davalı ... yönünden 86.725,36 TL"nin 22/07/2009 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsilini, davalı ...Ş. yönünden 27.358,29 TL"nin 28/07/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, zamanaşımına ve göreve ilişkin itirazları ile davacıya kaza nedeniyle 22.07.2009 tarihinde 13.274,64 TL tazminat ödendiğini, davacının sürekli sakatlık tazminatı talebinin fahiş olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının tedavi ve geçici iş göremezlik talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili; müvekkil şirketin 28.07.2009 tarihinde yaptığı 10.791,00 TL ödeme sonucu ibra edildiğini, fahişliğin söz konusu olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile
    sınırlı olduğunu, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ... Sigortaya yönelik davanın kabulü ile 86.725,36 TL"nin 22/07/2009 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... Sigortaya yönelik davanın kabulü ile 27.358,29 TL"nin 28/07/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasınıda içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasası"nın 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinde, mahkemece, aynı kazaya ilişkin olarak davacının açtığı Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/242 E. (eski esas) sayılı dosyası ile alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 28.09.2012 tarihli hükme esas alınan maluliyet raporunun davalı ...Ş."ye tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 28.09.2012 tarihli raporunun davalı ...Ş."ye tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Kabule göre; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 111. maddesi hükmü; "Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Davalı ...Ş. vekilinin (davaya cevap dilekçesinde), şirketleri tarafından trafik sigortası yapılan aracın sebep olduğu zararı davacıya ödeyip ibra edildikleri savunmasında bulunmuş olmasına göre mahkemece; KTK 111. madde hükmünün karar yerinde tartışılmaması doğru olmamıştır.
    4-Kabule göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre, davalı ...Ş. kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
    Somut olayda davacının Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010 /242 E. (eski esas), 2018/31 E.(yeni esas)- 2018/276 K. sayılı dosyası ile eldeki dosyanın davalısı... Sigorta A.Ş."nin trafik sigortacısı olduğu aracın işleteni ve sürücüsüne karşı maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, davalılar aleyhine 83.229,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. Söz konusu kararın, Dairemizin 27.01.2020 tarihli 2018/4571 esas ve 2020/33 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/31 E. -2018/276 K. sayılı dosyanın dikkate alınıp, eldeki dosya ile birbirine etkisi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre, davalı ...Ş. vekilinin maluliyet oranlarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin maluliyet oranlarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi