19. Hukuk Dairesi 2014/5467 E. , 2014/9092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 16/06/2004 tarihinde yapılan protokol ve akaryakıt bayilik sözleşmesi ile davalı şirketin müvekkilinin bayii olduğunu ve müvekkili şirket lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, davalı ..."in ise davalı şirketin müvekkiline karşı doğmuş ve doğacak borçlarını müşterek borçlu sıfatıyla ödemeyi garanti ettiğini, protokole göre müvekkilinin bayiye 58.000-TL borç verdiğini, intifa süresinin bitiminden itibaren 3 gün içinde bu paranın geri ödeneceğini, ancak bayinin tüm satış taahhütlerini yerine getirmesi halinde 58.000-TL" nin fatura karşılığında satış destek primi olarak verileceğinin düzenlendiğini, davalının 2008 yılında müvekkilinden satın aldığı akaryakıt bedellerini ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını ve akaryakıt ikmalini de borç ödenene kadar kestiklerini, takibin halen derdest olduğunu, davalının taahhüt ettiği miktarda akaryakıt alma edimini yerine getirmediğini, Rekabet Kurulunun kararlarına istinaden sözleşmenin 18/09/2010 tarihinden sonraki kısmının geçersiz hale geldiğini, bu nedenle taşınmaz üzerindeki intifa hakkının 22.11.2010" da terkin edildiğini, buna rağmen davalının 58.000-TL borcunu iade etmediğini belirterek, 58.000-TL nin avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin rekabet kurumunun yapmış olduğu yasal düzenlemelerden sonra başka bir akaryakıt dağıtım şirketi ile anlaşma yaptıklarını, rekabet hukuku mevzuatı uyarınca davacı ile yapılan sözleşmenin ve taahhütlerin beş yılı aşan kısmının yok hükmünde olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, daha önceden hukuki bir talepte bulunulmamasına rağmen işbu dava ile talepte bulunulmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, müvekkillerinin iyiniyetli olup sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadenin şartlarının oluşmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında düzenlenen protokol ve bayilik sözleşmesinin 18/09/2010 tarihinde sona erdirilerek, sözleşme kapsamında tesis edilen intifa hakkının da 22/11/2010 tarihinde terkin edildiği, sözleşme süresince davalı bayinin yükümlendiği satış taahhütlerini yerine getirmediği, bu nedenle sözleşmenin başlangıcında protokolün 8. maddesi gereğince kendisine ödenen 58.000-TL" yi davacıya iade etmesi gerektiği, diğer davalı ..." in de 16/06/2004 tarihli taahhütname uyarınca davalı şirketin 500.000-TL" ye kadar olan borçlarına müşterek borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile 58.000-TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.