Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 556 sayılı parsele davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli yeri 1997 yılında H.E."den haricen satın aldığını ve aynı yıl binasını inşaa ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
  Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Getirtilen kayıtlardan, davaya konu 556 sayılı parselin davacı adına, komşu 554 ve 557 sayılı parsellerin de dava dışı kişiler adlarına kayıtlı oldukları görülmektedir.
Davacı, davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle 556 sayılı parseline el attığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Gerçekten de, davalının inşa ettiği yapının 556 sayılı davacı parseline taştığının keşfen saptandığı ve bu taşkınlığın haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşıldığına göre, anılan parsel bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, istek olmadığı ve dava konusu edilmediği halde davalıya ait yapının dava dışı kişiler adına kayıtlı bulunan 554 ve 557 sayılı parsellerde kalan kısımları yönünden de hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.1.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.