12. Ceza Dairesi 2015/7841 E. , 2016/5823 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılmaması suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Sanığın 11.08.2014 tarihinde askere sevk edildiği ve asker olduğu sırada sorgusunun yapıldığı anlaşılmakla, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu"nun 5530 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile değişik 20/1. maddesinde yer alan, “Er ve erbaşlar ile yedek subayların askere girmeden veya silâh altına çağrılmadan önce işledikleri yukarı haddi iki yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara ait davalarda soruşturma ve kovuşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılır.” hükmü uyarınca, sanık hakkındaki kovuşturma işlemlerinin askerliğinin bitimine kadar geri bırakılması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanarak, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Yönetimindeki otomobille seyir halindeyken asayiş ekiplerinin megafonla yaptıkları “DUR” ihtarına uymayıp, hızlı ve dönüş kurallarına riayet etmeden, yol üzerinde bulunabilecek kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde ilerleyip, kendi yaralanmasıyla sonuçlanan çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasına neden olan sanığın TCK"nın 179/2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın alkollü olduğuna veya uyuşturucu madde kullandığına ilişkin bir iddia ve tespit bulunmadığı, hükmün gerekçesindeki mahkemenin kabulünde de sanığın eylemi TCK"nın 179/2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu kapsamında değerlendirildiği halde, temel ceza tayin edilirken, uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 179/3. maddesine de yer verilmesi,
b) TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, kayden 29.07.1994 doğumlu ve suç tarihinde 19 yaşında olan sanığın adli sicil kaydındaki ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması ve suç tarihi itibariyle hapis cezasını içeren adli sicil kaydının bulunmaması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa yükletilen yargılama giderlerinin miktarının ve dökümünün denetime imkan verecek şekilde gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 324. maddesine aykırı hareket edilmesi, kanuna aykırı,
d) Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.