19. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11808 Karar No: 2014/9086 Karar Tarihi: 13.05.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/11808 Esas 2014/9086 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin kardeşinin teminat olarak verdiği bononun borcunun bulunmaması nedeniyle bedelsiz kaldığını ileri sürerek menfi tespit istemiş, davalı ise davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek reddini savunmuştur. Davacı vekili, aynı bonodan dolayı davalı ...'ın icra takibinde bulunduğunu belirterek takip konusu bonodan borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, davacının ticari defterlerinde takip ve dava konusu olan bonoya ilişkin bir kayıt bulunmadığını, davacının icra hukuk mahkemesine yapmış olduğu imza itirazının reddedildiği ve kararın kesinleştiği, \"sözleşme\" başlıklı tarihsiz yazıda \"21.07.2008 tarihinde ...'in borcuna istinaden ...'dan 90.000 YTL senet alınmıştır\" yazdığı yazıda ... adına ...'nin imzasının olduğu, davacının imzası olmaksızın sadece isminin yazıldığı, davacının takip konusu bono ile sözleşmedeki bononun aynı bono olduğunu ispatlayamadığı, yemin teklif etme hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri: Ticaret Kanunu madde 966, Türk Borçlar Kanunu madde 590.
19. Hukuk Dairesi 2013/11808 E. , 2014/9086 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılardan ... Kanepe İml. San. Tic. AŞ. vekili ... gelmiş, diğer davalı tarafından kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin kardeşi olan ..."ın borcu için teminat olarak vermiş olduğu bononun, ..."ın borcunun bulunmaması nedeniyle bedelsiz kaldığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili, asıl davaya konu bonodan dolayı davalı ..."ın icra takibinde bulunduğunu belirterek takip konusu bonodan borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, bonoda “nakden” kaydının bulunduğunu, aksinin ancak kesin delille ispat edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı ... ve ... hakkında açılan ceza davasında verilen beraat kararının kesinleştiği, davacının ticari defterlerinde takip ve dava konusu olan bonoya ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davacının icra hukuk mahkemesine yapmış olduğu imza itirazının reddedildiği ve kararın kesinleştiği, “sözleşme” başlıklı tarihsiz yazıda “21.07.2008 tarihinde ..."ın borcuna istinaden ..."dan 90.000 YTL senet alınmıştır” yazdığı yazıda ... adına ..."nin imzasının olduğu, davacının imzası olmaksızın sadece isminin yazıldığı, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin yapmış olduğu incelemede bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, davacının takip konusu bono ile sözleşmedeki bononun aynı bono olduğunu ispatlayamadığı, yemin teklif etme hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ...yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.