Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8203 Esas 2016/11361 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8203
Karar No: 2016/11361
Karar Tarihi: 07.11.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8203 Esas 2016/11361 Karar Sayılı İlamı

Özet:

17. Ceza Dairesi tarafından verilen 2016/8203 E. ve 2016/11361 K. sayılı kararda, Çocuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda suçlu bulunan bir birey ile ilgili söz konusu hükme itiraz edildiği belirtiliyor. Kararın niteliği, suç tarihi ve başvuru süresi de göz önünde bulundurularak dosya incelendiği ifade ediliyor.
Kararda, Ceza Genel Kurulu'nun kararına atıfta bulunularak, kovuşturma evresinde müdafisi atanmayan bir sanığın tefhim ve tebliğ sonucunda hukuki sonuçlarına bağlı kalmayacağı ifade ediliyor. Dosya kapsamı ve duruşma tutanaklarına göre, 18 yaşından küçük bir çocuğun mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçlarından yargılandığı ve 18 yaşını doldurduğu tarihte savunmasının alındığı belirtiliyor. Ancak sanığın haberi olmadan müdafisi atanmış ve sanığın savunma yapacağı beyanı öncesinde yapılan mahkeme kararının suça sürüklenen çocuğa tefhim edildiği ifade ediliyor.
Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 8. fıkrasının gözetilmesi gerektiği ve ilk kararın kesinleşmediği için denetim süresinin işlemediği ifade ediliyor. Bu nedenle, ikinci suçun denetim süresi içinde işlendiği iddiasının doğru olamayacağı belirtiliyor. Sonuç olarak, hükümlerin açıklandığı şekilde karar verilmesi gerektiği ve suçlunun temyiz nedeninin yer
17. Ceza Dairesi         2016/8203 E.  ,  2016/11361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18/03/2008 tarih ve 9-7-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, kovuşturma evresinde kendisine müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda müdafiye yapılan tefhim ve tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, ... Çocuk Mahkemesi"nin 2008/473 Esas sayılı dosya kapsamına ve duruşma tutanaklarına göre suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olmakla birlikte savunmasının alındığı 13/12/2009 tarihinde, 18 yaşını doldurduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı esnasında müdafi olmadan savunmasını yapacağını beyan etmesi karşısında, mahkemece atanan müdafiden haberi olmadığı, yokluğunda ve müdafiinin yüzüne karşı verilen 21/01/2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın suça sürüklenen çocuk müdafine tefhiminin yeterli sayılıp suça sürüklenen çocuğa gerekçeli kararın tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, ... Çocuk Mahkemesi"nin 21/01/2010 tarihli, 2008/473 Esas ve 2010/14 Karar sayılı suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilk kararın kesinleşmediği, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasındaki düzenleme gözetildiğinde, 21/01/2010 tarihli ilk kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin işlemeye başlamadığı, bu nedenle ikinci suçun denetim süresi içinde işlendiği söylenemeyeceğinden, hükmün açıklanması şartları oluşmamasına karşın, yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."nün temyiz nedeni yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.