21. Hukuk Dairesi 2018/6389 E. , 2019/1243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Dava, işe giriş bildirgesinin verildiği 22/06/1993 gününde bir gün süre ile sigortalı çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı ...... Kurumu vekili özetle; hizmet süresi tespitine ilişkin davaların 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının sigortalı çalışmasının bulunup bulunmadığının incelenerek karar verilmesini ve ...... Kurumu"nun yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükletilmemesini talep etmiştir.
Davalı ...... Müdürlüğü vekili, davacının açtığı davanın 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, yapılan incelemelerde böyle bir işçinin çalışmadığını, ...... İşletmeleri Genel Müdürlüğünde çalışmış olabileceğini, kurumda davacıya ait hiçbir belgenin bulunmadığını ve sadece işe giriş bildirgesi ile çalışmanın ispat edilemeyeceğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk Derece Mahkemesince ; “ Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesinde imzası bulunan ilçe müdürünün imzasını kabul ettiği, işe giriş bildirgesinin SGK"ya gönderilmiş olduğu, bu belgenin sahteliği ile ilgili bir iddia olmadığı, Göle ...... İşletmeleri Müdürlüğü"nün 01/04/1985 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamına girdiği ve dava konusu dönemde fa......yette olduğu, davacının ihtilaflı dönemde başka bir çalışmasının bulunmadığı ve tanık beyanlarının da davacının davalı kurumda çalıştığını desteklemesi ve aleyhe yöndeki tanık beyanların ise dava konusu dönem üzerinden uzun zaman geçmesi ve tanıkların kendileri ile ilgili hususları dahi tam olarak hatırlayamadıkları anlaşıldığından ....” gerekçesiyle
“1-Davanın KABULÜ ile, ..."un 22/06/1993 tarihli sigortalı işe ilk giriş bildirgesi doğrultusunda 1 günlük çalışmasının sigortalı çalışma olduğunun TESPİTİNE,
2- 22/06/1993 tarihinde 1 gün süreyle çalıştığının TESPİTİNE,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davalı ...... Kurumu vekili; yalnızca işe giriş bildirgesi verilmesinin çalışmayı ispat etmediğini, toplanan delilerin çalışmayı ispat etmediğini, davacının şehit yakını olarak işe girmesinin de yıl nedeniyle mümkün olmadığını, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuş.
Davalı Bakanlık vekili; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davalı Bakanlık kayıtlarında davacının çalışmasına hiçbir şekilde rastlanmadığını, işe giriş bildirgesinden ...... İşletmeleri Genel Müdürlüğü emrinde çalışmış olabileceğini, davanın öncelikle husumet nedeniyle kabul edilmez ise davacının davalı bakanlıkta çalışmasının bulunmaması nedeniyle esas yönünden reddi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuşlardır.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince ""Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusu reddedilmiştir.” gerekçesiyle
“İncelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalıların istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1/b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE;
” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı Kurum vekili “Sadece işe giriş bildirgesinin varlığı çalışmanın ispatı değildir. ...... tanığı davacıyı hatırlamamıştır. Gerçek-fiili çalışma ispatlanamamıştır. Şehit yakını olarak işe alımlar 1995 yılında başlamıştır. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile ...... İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim ......ları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem ......sunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/04/1975 doğumlu davacının, 22/06/1993 tarihinde 18 yaşında olduğu, 22.06.1993 tarihli işe giriş bildirgesinin ...... Sicil sayılı (...... Bakanlık İlçe Md. adresinde kurulu) işyerinden 09.07.1993/19411 Sayı ile Kuruma verildiği, davacının sigorta sicil numarasının verildiği yılın serilerinden olduğu, 20/05/1993 tarihli kararla doğum tarihi 01/04/1977 iken 01/04/1975 olarak düzeltildiği, ...... Sicil sayılı ...... İşletmeleri Md./Göle adına işlem gören işyerinin 01.11.1984 Tarihinde 506 Sayılı yasa kapsamına alındığı, dinlenen tanık ...... ‘ın ...... Sicil sayılı işyerinden verilen 1993/1-2-3. dönemde tek kişi olarak hizmet bildirimleri olduğu, ancak beyanında davacıyı hatırlamadığını söylediği, ...... teknisyeni olarak çalışan ...’nin iddiayı doğruladığı,İlçe müdürü İsmet Çelik’in işe giriş bildirgesindeki imzanın kendisine ait olduğunu ancak davacıyı tanımadığını ve hatırlamadığını beyan ettiği, diğer müdürlük çalışanı ......’nin böyle birini hatırlamadığını beyan ettiği, davacının hizmet cetvelinde 2007/4. dönemde 4/a çalışmasının başladığı, 2000/10-11-12. ayda 4/b çalışması olduğu, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşudur. Kamu kuruluşlarında yapılan her işle ilgili resmi kayıtlara dayanılması esastır. Davalı işveren Kurumda davacıya ilişkin sicil dosyası bulunması zorunluluğu,(davacının başlangıçta davasını 1 yıla yakın bir süre çalıştığı iddiasıyla hizmet tespiti olarak açıp daha sonra ıslahla talebini sigorta başlangıcı olarak daraltması hususu dikkate alınarak,) çalışma iddiasının geçtiği sürede yapılan ücret ödemesine ilişkin kayıtların bulunması zorunluluğu karşısında Mahkemece araştırma genişletilip bütün deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar vermek isabetli olacaktır.
Mahkemece yapılacak iş; davalı işveren Kurumdan davacıya ilişkin sicil dosyası , ücret tediye ......ları, yada ödemeye ilişkin belgeler gibi bütün kayıtları istemek, dinlenen ...... tanığı davacıyı tanımadığından , 1993 yılında işyerinde çalışan kişilerin liştesini istemek ve yeter sayıda başka tanığının bilgisine başvurmak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.