Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı 6.3.2007 tarihli ıslah dilekçesinde "bina üzerindeki mülkiyetin davacı adına tespitini bu olmadığı taktirde davacı ve davalı adına yarı yarıya ortak paylı mülkiyet olarak tespitini" istemiştir.
Tarla vasıflı ... ada ... parsel sayılı 13369, 37 m² yüzölcümündeki taşınmazın 77/13369 payı davalı koca adına kayıtlıdır. Diğer bir ifade ile, davalı koca, taşınmazda dava dışı birçok kişiyle birlikte paydaştır. Paylı mülkiyete birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. (TMK.md.688/1) Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. (TMK.md.688/3)
Mahkemece "...77/13369 hisse sahibi olan ve keşif krokisinde kırmızı ile taralı arsa ve üzerindeki evin 1/2 hissesinin ..... davacıya ait olduğunun" tespitine karar verilmiştir.
Davacı, binanın mülkiyetinin 1/2 payının kendisine ait olduğunun tespitini istemesine karşın, talep aşılmak suretiyle arsa ve üzerindeki evin 1/2 payı hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. (HUMK.md.74)
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2010 (prş.)