14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14930 Karar No: 2010/986 Karar Tarihi: 04.02.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14930 Esas 2010/986 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/14930 E. , 2010/986 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2007 gününde verilen dilekçe ile ve dahili davalılar aleyhine verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tescil talebi bakımından kabulüne dair verilen 23.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve bir kısım dahili davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, ... Yapı Plastik Ltd.Şti husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davacıya ait yapının da imar mevzuatına aykırı olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zemin bedelinin davacıdan alınarak davalı ve davaya dahil edilenlere ödenmesi koşuluyla pay tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve bir kısım davaya dahil edilenler temyiz etmiştir. 1-Burada öncelikle üzerinde durulması gereken husus Usul Hukukunda “davaya dahil etme” kavramının bulunmadığıdır. Gerçekten davanın tarafları arasında görülmesi gereken bir davada bazı kişi ve kurumlar sonradan davaya dahil edilerek onların leh ve aleyhinde hüküm kurulamaz. Somut olayda ise davanın tarafları davacı ile ... Yapı Plastik Ltd. Şti’dir. Açıklanan nedenle davaya sonradan dahil edilenler aleyhine hüküm tesisi doğru olmamıştır. Davacı ile dava dilekçesinde davalı gösterilen ... Yapı Plastik Ltd. Şti. arasındaki uyuşmazlığa gelince; Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Ancak, Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak kişisel hak niteliğinde olup bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Davada ise 05.12.1989 ve 10.12.1989 günlü adi yazılı satım sözleşmelerine dayanılmış inşaatın bu tarihten sonra yapıldığı ileri sürülmüştür. Davalı ise taşınmaza 06.06.2005 tarihinde tapudan satın alarak malik olmuştur. Kısaca davacının şahsi hakkını sonradan malik olan ... Yapı Plastik Ltd. Şti’ne karşı ileri sürme olanağı yoktur. Açıklanan sebeplerle davalı .... Şti. hakkındaki davanın da bu nedenle reddi gerekir. 2-Yukarıdaki bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent uyarınca davacının temyiz incelemesinin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde bir kısım dahili davalılara iadesine, 04.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.