Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6968
Karar No: 2014/15535
Karar Tarihi: 01.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6968 Esas 2014/15535 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/6968 E.  ,  2014/15535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde; hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2010/10515 Esas sayılı dosyasıyla davalı tarafından ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıya borcu olmadığını, zira 27/06/2009 tarihinde sulama kuyusunun çöktüğünü ve bu kuyuyu yaptırmadığı için elektriği ve kuyuyu kullanmadığını, sulama işlemlerini komşusundan alarak yaptığını belirterek davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin durdurulmasına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 4790039 nolu abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalının 23/05/2008 tarihli 2.765,85 TL tutarındaki borcunun kaçak kullanım nedeniyle tahakkuk ettiğini, 24/12/2009 tahakkuk tarihli 11.695,70 TL tutarındaki borcunun ise 02/12/2008-26/11/2009 tarihleri arası tüketimlerini içerdiğini, 16/07/2010 tahakkuk tarihli faturanın ise trafo kaybını içerdiğini, davacının, dağıtım şirketine enerji kullanmayacağına dair bir yazılı veya sözlü başvurusunun olmadığını, bu nedenle davacı aboneye trafo kaybı bedeli tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen faturanın tamamen mevzuat doğrultusunda usul ve yasaya uygun oluduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahalli Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın,... İcra Müdürlüğünün 2010/10515 Esas sayılı takip dosyasından kaynaklanan borç nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu, icra takibinin davacı ile aynı ismi taşıyan babası adına yapılması gerekirken davacı aleyhine yapıldığını, esas borçlu ve abone olan davacının babası ..."in ise 15/05/2003 tarihinde vefat ettiğini, ölü kişi hakkında da takip yapılamayacağından yanılışlığın farkedilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin 06/08/2012 tarihinde iptal edildiğini, menfi tespit davasının ise 26/11/2012 tarihinde açıldığını, davalı vekilinin yazılı beyanına göre, dava konusu aboneliğin 1929 doğumlu ve davacının babası olan dava dışı ..."e ait olduğunu, esas borçlu ve abonenin 15/05/2003 tarihinde ölmesi nedeniyle takip tarihinde takip ehliyeti olmayan şahıs aleyhine takip yapılamayacağı, ayrıca davacı aleyhinede takip yapılamayacağı, yapılması gerekenin; ölü abonenin borçlarından dolayı veraset ilamına dayanarak mirasçılar aleyhine takip yapılması gerektiği, bunun yapılmadığı, davacının davasının dayanağınında sözü edilen icra takibi olduğundan sırf bu sebeple davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının 11435599718 T.C kimlik nolu gerçek borçlu muris ...’in veraset ilamına dayanarak mirasçılar aleyhine takip yapmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
    Somut olayda; abonelik muris ... adınadır ve bu abonelik nedeniyle murisin dolayısıylada usulüne uygun şekilde mirası reddetmemiş mirasçıların mirasçı sıfatıyla sorumlulukları bulunmaktadır. Murisin abonelikten kaynaklanan borcu nedeniyle mirasçılar aleyhine takip yapılması gerekirken davalı kurum tarafından murisle aynı ismi taşıyan davacı aleyhine takip yapılmış ve ödeme emri de davacıya tebliğ edilerek takip kesinleştirilmiştir. Hatta davacı aleyhine haciz işlemleride takbik olunmuştur. Yanlışlık farkedilerek 06/08/2012 tarihinde icra takibi iptal edilmiştir. Davacı da 26/11/2012 tarihinde aynı takip nedeniyle menfi tespit davası açmıştır.
    Uyuşmazlık; diğer mirasçılarla murisin aboneliğinden kaynaklanan borcu nedeniyle sorumluluğu bulunan davacının muris babasıyla olan isim benzerliği nedeniyle aleyhine yapılan ve iptal edilen icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukukî yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 599. maddesine göre; “Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler”. 605. maddeye göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır”. 606. maddeye göre; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar”. 610. maddeye göre; “Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur”. 641. maddeye göre; “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Ana ve baba veya büyük ana ve büyük baba ile birlikte yaşayan ve emeklerini veya gelirlerini aileye özgüleyen ergin çocuklar ile torunlara verilecek uygun miktardaki tazminat, bu yüzden terekenin borç ödemeden acze düşmemesi kaydıyla tereke borcu sayılır” hükümleri yer almaktadır.
    Davacı dava dilekçesinde, hakkında... İcra Müdürlüğünün 2010/10515 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile tensiple birlikte icra takibinin durdurulmasını istemiştir.
    Oysaki icra müdürlüğü tarafından 06/08/2012 tarihinde takibin iptaline ve tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dolaysıyla davacının bu takip nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukukî yararı kalmamıştır.
    Hâl böyle olunca; davacının, muris babasının aboneliğinden kaynaklanan borcu nedeniyle TMK hüükümleri gereğince, mirasçı sıfatıyla sorumluluğu bulunmaktadır. Mahkemece murisin borcu nedeniyle sorumluluğu bulunan davacının mirasçı sıfatıyla sorumluluğu bertaraf edilerek kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi