19. Ceza Dairesi 2016/11332 E. , 2018/317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
UYAP ortamında yapılan araştırmada aynı suç tarihinde ve aynı yayın saati içerisinde katılan Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği"ne (MESAM) üye sanatçılara ait eserlerin sanığın yetkilisi olduğu Radyo ..."da hak sahiplerinin izni dışında umuma iletilmesi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda, Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26.02.2014 tarih 2013/402 Esas, 2014/179 Karar sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/7831 esası ile aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın incelenerek birleştirilmesi, katılan meslek birliklerine üye birden çok sanatçının eserini, telif ücreti ödemeden radyoda yayınlandığı iddia olunan sanığın yayın tarihi ve saati de dikkate alındığında, aynı suçu tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre;
1-Katılan meslek birliği vekilinin 20/03/2013 ve 31/07/2013 havale tarihli dilekçelerinde uzlaşmayı kabul etmediklerini belirttiği, sanığın ise 15/05/2013 tarihinde savcılıkta düzenlenen matbu form üzerinde uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzaladığı tespit edilmişse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaştırma teklifinin ve uzlaştırmaya yönelik beyanların hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesinde öngörülen suçlar yönünden de uzlaştırma
kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254 maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydı bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında zararın ödenmemiş olması gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanması sırasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 51/3,6,7,8. maddelerinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.