12. Hukuk Dairesi 2016/18840 E. , 2017/11641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu belediyenin, mal beyanında bildirdiği taşınmaz dışında kalan mallarının ve banka hesaplarının haczedilemez nitelikte olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü kararının iptali ile dosyadan uygulanan ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, icra müdürlüğü kararının iptali ile mal beyanında belirtilen taşınmazlar dışındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi"nin 17.06.2015 tarih ve 2014/194-2015/55 sayılı olup, Resmi Gazete"nin 26.06.2015 tarih ve 29398 sayısında yayımlanan kararı ile; 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 15. maddesine, 10.09.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun"un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesinin "...ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır" ve ikinci cümlesinin "...veya kamu hizmetlerini aksatacak..." ibareleri ile 6552 sayılı Kanun"un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi uyarınca, “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, kesinleşen işlem ve kararlara ilişkin olup, elde bulunan uyuşmazlığın sürdüğü davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanmaz. Diğer bir deyişle, bir davada uygulanması gereken kanun maddesi iptal edilmiş ise, eldeki davada artık uygulanmaz.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi, Yasanın geçici 8. maddesini iptal ettiğinden, anılan yasa maddesi, artık şikayete konu takip dosyasındaki haciz işlemlerine uygulanamaz. Ayrıca 5393 sayılı Yasa"nın 15/son maddesinin, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkündür. İcra müdürlüğü, borçlunun gösterdiği mallar dışında kalan alacaklının talep ettiği diğer mallar üzerine de haciz uygulamak zorundadır.
Somut olayda, alacaklının, 04/03/2015 tarihinde borçlu belediyenin mallarına ve bankalar nezdinde bulunan hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talep gibi işlem yapılmasına karar verilerek haciz müzekkereleri düzenlendiği, 08/03/2015 tarihinde ise borçlu belediyenin mal beyanında bulunduğu, görülmektedir.
Borçlu belediyenin şikayetinde, Belediye Kanunu"nun 15. maddesi gereğince mal ve alacaklarının haczedilemez olduğunu da ileri sürdüğü görülmektedir.
O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin esası yönünden, 5393 sayılı Kanun"un 15/son maddesi uyarınca haciz konulan paraların ve malların niteliği gereği haczinin kabil olup olmadığının veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığının, haciz konulan mallar ve banka hesapları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.