11. Hukuk Dairesi 2014/14171 E. , 2015/1167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2013 tarih ve 2013/148-2013/876 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında mülkiyeti dava dışı bir derneğe ait olan büfenin işletme hakkının devredilmesi konusunda işyeri devir protokolü imzalandığını, protokole göre davalılardan ...’nın satıcı, diğer davalı ...’nın müşterek ve müteselsil kefil, davacının de alıcı olarak göründüğünü, müvekkilinin devir bedelini ödemesine rağmen davalıların edimlerini yerine getirmediğini, protokol uyarınca dava konusu büfenin işletme ruhsatı ve maliye kaydının davalı ... üzerinde kalacağını, işletme hakkının ise müvekkilinde olacağını, davalı ...’nın müvekkilinden habersiz maliyeye terk bildiriminde bulunması nedeniyle büfenin işletme ruhsatının belediye tarafından iptal edildiğini, büfenin maliki olan dernek yetkililerince büfenin devrine rıza gösterilmemesi üzerine müvekkilinin büfeyi kapatmak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki protokolün 2. maddesinde “Devir alanın ödediği devir bedeli, kira sözleşmesinin yenilenmemesi sebebiyle sona erdiğinin kesinleşmesinden itibaren 1 hafta içinde iade edilir” denildiğini, bu hükmün davalıların haksızlığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin devir bedeli miktarınca alacağının tahsili için başlattığı takibe davalıların kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, devir bedelinin müvekkiline ödenmediğini, davacının protokol düzenlendiği dönemde bedeli diğer davalı ...ya ödediğini, ... aldığı parayı müvekkile ödemediği için yerine senet verdiğini ancak bu senet de vadesinde ödenmediği için ... hakkında takip başlatıldığını, dava konusu büfenin tüm işlerini ...’nın yaptığını, müvekkilinin sadece ruhsat sahibi olarak ücret karşılığı ... adına işlettiğini, protokolü de ruhsat sahibi olduğu için imzaladığını, ... Belediyesi tarafından devre izin verilmediğini, devrin gerçekleşmemesi üzerine davacı ile müvekkilinin ...’dan defalarca yapılan ödemenin iadesini talep ettiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların davalı ..."nın kiracı olduğu ve mülkiyeti dava dışı bir derneğe ait olan büfenin devri konusunda sözleşme yaptıkları, kiracının büfeyi başkasına devir hakkının bulunmadığı, kiracı ..."nın maliyeye terk bildiriminde bulunması nedeniyle büfenin işletme ruhsatının belediyece iptal edildiği, dava konusu devir bedelinin davalı ..."ya veya ..."ya ödendiğinin ispatlanamadığı, buna ilişkin sözleşmenin geçerli olmadığı, bu nedenle cezai şartın da geçersiz olduğu, alacağın miktarı itibariyle senet ile ispatlandığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, mülkiyeti dava dışı bir derneğe ait olup davalı ...’nın kiracısı olduğu büfenin, işletme hakkının davacıya devrine dair düzenlenen protokol uyarınca ödendiği iddia olunan bedelin sözleşmenin konusu olan büfenin davalılardan kaynaklanan nedenlerle kapatılmak zorunda kalınması nedeniyle tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, kiracı konumunda olan davalı ...’nın büfeyi başkasına devir hakkı bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olmadığı belirtilmiş ise de davalı ...’nın dava dışı dernek ile yaptığı sözleşmede getirilen alt devir yasağı taraflar arasındaki sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı gibi, taraflarca da sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürülmemiştir.
Davalı ... vekili, devir bedelinin müvekkiline ödenmeyip davacının protokol düzenlendiği dönemde bedeli protokolde kefil olarak imzası bulunan diğer davalı ...’ya ödendiğini, ...’nın da aldığı parayı müvekkiline ödemeyip yerine senet verdiğini, ancak bu senet de vadesinde ödenmediği için ... hakkında takip başlatıldığını, söz konusu büfenin de aslında ... adına müvekkili tarafından işletildiğini savunduğuna ve protokolde de devir bedeli kararlaştırılıp, protokol uyarınca söz konusu büfenin davacıya teslimi sağlanıp davacı tarafça işletilmeye başladıktan sonra, davalıların kusuru ile kapatılmak zorunda kaldığı iddia olunduğuna göre, mahkemece somut uyuşmazlığın bu hususlar nazara alınarak çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.