Tebliğname No : KD - 2013/21297
MAHKEMESİ : İslahiye(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2012/21 (E) ve 2012/549 (K)

Dairemizin sanık S.. A.. hakkındaki 24.11.2014 tarih ve 2014/22139 esas 2014/38425 karar sayılı hükme ilişkin onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 08.01.2015 tarih KD-2013/21297sayılı itiraznamesi ile;
"Yüksek Dairece yerel mahkeme hükmü sanık lehine bir nedenden dolayı bozulduğu halde; "tekerrüre esas sabıkası olması nedeniyle sanık hakkında TCK"nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın TCK"nin 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi ve TCK"nin 58. maddesinin uygulanmaması" isabetsizliğinin aleyhe temyiz bulunmaması gerekçesiyle eleştiri sebebi yapılması, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına neden olacağından, sanık aleyhine tespit edilen bu hukuka aykırılığın da bozma sebebi yapılarak, kazanılmış hak saklı tutulmak kaydı ile hükmün lehe-aleyhe bozulmasına karar verilmesi gerektiği"nden bahisle hükmün ilamda mevcut bozma nedenine ek olarak eleştiri konusu yapılan hukuka aykırılıklar yönünden de 1412 s. CMUK"un 326/son maddesi işaret edilmek suretiyle BOZULMASI, gerektiği belirtilmek suretiyle Dairemiz ilamının kaldırılması talebiyle dosyanın, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürülüğe giren 6352 sayılı yasanın 99. maddesiyle ile 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler hükmü uyarınca itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Dairemizin sanık S.. A.. hakkındaki 24.11.2014 tarih ve 2014/22139 esas 2014/38425 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Ayrıntıları CGK"nin 19/03/2013 tarih ve 2013/29 esas 2013/94 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, tekerrüre esas sabıkası olması nedeniyle sanık hakkında TCK"nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın TCK"nin 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi ve TCK"nin 58. maddesinin uygulanmaması,
2) Kabule göre ise;
TCK"nin 52. maddesinin 2. fıkrasına göre, “En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, dosya kapsamına göre, fırıncı olarak çalışan, aylık geliri net olarak tespit edilmeyen sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, sanığın ekonomik ve şahsi haline uygun olacak şekilde adli para cezasına çevrilmesi gerekirken günlüğü 100 TL"den olacak şekilde takdir edilerek sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.