Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/6038
Karar No: 2013/7758

Bilinçli taksirle ölüme neden olma - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/6038 Esas 2013/7758 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık Mustafa'nın bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Sanık, maktülle alkol aldıktan sonra tartışmaya başladıkları ve sonrasında sanığın maktülü 4.20 metre yüksekliğindeki köprüden çaya ittiği tespit edildi. Sanığın mahkumiyetine yeterli ve kesin kanıt bulunmamasına rağmen, mahkeme kanıtların inandırıcı olduğuna karar vererek sanığın müsnet suçtan beraatine karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise, Bilinçli Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenmektedir.
1. Ceza Dairesi         2011/6038 E.  ,  2013/7758 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 1 - 2011/122459
    MAHKEMESİ : Burdur Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 07/01/2011, 2010/154 (E) ve 2011/2 (K)
    SUÇ : Bilinçli taksirle ölüme neden olma

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık Mustafa"nın maktül Muammer"e yönelik bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan kurulan hükümde;
    Sanık Mustafa"nın soruşturma ve kovuşturma aşamasında suçu kabul etmemesi, beraat eden ve hakkındaki hüküm temyiz edilmeyen diğer sanık Ferdi ile tanık Nuriye’nin alkollü olan sanık ile maktülün alkol aldıkları yerde tartıştığını, daha sonra maktülü .... Sokak"ta gördüklerini ancak sanığın maktülü yüksekliği 420 cm olan köprüden aşağıya ittiğini görmediklerini söylemeleri, olayı gören başka bir tanığın bulunmaması karşısında, mahkumiyete yeterli kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığının kabulü ile sanığın müsnet suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün, tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle (BOZULMASINA), 13/12/2013 gününde Başkan vekili Mustafa Şahin"in karşı oyu ile oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY:

    Oluşa ve dosya içeriğine göre; suç günü hakkında beraat kararı kesinleşen sanık F.. Y.., annesi tanık N.. Y.., sanık M..T..ı ve maktul M.. İ.. ile hep birlikte mesire yerinde uzunca sayılacak bir zaman dilimi içerisinde birlikte alkol aldıkları, eskiden de arkadaş olan maktul ile sanık Mustafa"nın bilinmeyen bir nedenden dolayı aralarında tartışma çıktığı, tartışma sonucu karşılıklı bağrışmalar, itişmeler oluştuğu bu arada cüsse itibariyle güçsüz olan maktulün sanık Mustafa tarafından korkulukları bulunmayan Burdur Çayı üzerinde "4.20 metre yüksekliğinde, 17 metre eninde ve 76 metre uzunluğunda" sanık Mustafa"nın maktulü ittirerek köprüden su bulunan çaya düşürdüğü, çayın mevsim itibariyle debisinin azımsanmayacak nitelikte bulunduğu, alkollü ve yaşlı olan maktulün düşürüldükten sonra sanık Mustafa tarafından kurtarılmaya çalışılmadığı, bu yönde bir çaba sarfetmediği, bir gün sonra sanık Mustafa"nın maktulü ittirip düşürdüğü yerde aramaya koyulduğu, suya düşen ve bilincini kaybettiği, anlaşılan, direncini de kaybeden maktulün, su tarafından 2100 metre kadar köprüden uzak bir yere sürüklendiği, su içerisinde boğulmaya bağlı asfiksi sonucu öldüğü, otopsi raporuna göre; vücudunun değişik bölgelerinde ekimotik yara ve berenin oluştuğu; olayın bu şekilde meydana geldiği, tanık N.. Y.."nin özde değişmeyen anlatımından, beraat eden sanık Ferdi"nin samimi anlatımından ve sanık Mustafa"nın çelişkili, tutarsız anlatımlarından ve dosya içeriğinden tespit edilmiştir. Sanık Mustafa"nın maktulün, sanık Ferdi tarafından köprüden ittirilip düşürüldüğünü ifade etmekte ise de; bu anlatım biçiminin, sanığın tutum ve davranışlarıyla, fenni delillerle örtüşmediği, kendisini cezadan kurtarmaya yönelik çabalar olduğu anlaşılmaktadır. Sanık Mustafa"nın tüm anlatımlarına baktığımızda; bir anlatımın diğerine uymadığını, özelllikle kendisiyle ilgili "kulak memesi üzerinde sıyrık ve sol klavklue üzerinde sıyrık" biçimindeki adli rapor hususunda ilk alınan beyanında, yaranın boğuşma ile mi oluştuğu biçimindeki adli soruşturmada "DÜŞME SONUCU" oluştuğu, bilahare mahkemede alınan bu hususla ilgili beyanında; "polislerin yer gösterme sırasında darp etmesi" sonucu oluştuğu biçimindeki çelişkiyi, makul ve mantıklı bir izahını ortaya koyamamıştır.
    Keza hakkında beraat kararı verilen temyize gelmeyen sanık Ferdi ile maktulün tartışması konusunda çelişkili beyanda bulunduğu, beyanlarının tutarsız, kaçamaklı ve inandırıcılıktan yoksun olduğu; geceleyin eve gelmeyen maktulün eşi katılan G..İ..."ün eşi Muammer"in sabahleyin kendisiyle birlikte evden çıktığını, halen dönmediğini, nerede olabileceği kendisine soru yönetildiğinde sanık Mustafa"nın "iki gündür kendisini görmedim, Isparta"ya ya da Antalya"ya gitmiştir, gelir" biçimindeki açıklaması, olayı örtbas etmeye, suçunu gizlemeye yönelik tutum ve davranışlar olduğu da açıktır. Sanığın gerçekleri söylemediği, başkalarına suç atmaya yönelik olumsuz tutum ve tavırlar sergilediği anlaşılmaktadır.
    Yerel mahkemenin sanığın kişiliğini izlemesi, gözlemesi, tüm delillerle doğrudan doğruya muhattap oluşu, yüzyüzelik ilkesi ve doğrudanlık ilkesi gereği sübut yöndeki takdirine iştirak etmemek mümkün değildir. Delillerle birebir muhattap olan yerel mahkemenin sanığın suçu işlediği yolundaki takdirini hukuksal denetim yapan sayın çoğunluğun, sanığın olayda masum olduğu biçimindeki değerlendirmesi isabetli olmadığı ve yanılgıya neden olabileceği açıktır.
    Bu açıklamalar ve gelişmelerden hareketle; sanık M..T.."nın maktulü 4.20 metre yükseklikteki su dolu çaya bilerek ve algılayarak ittirmesi ve sonuçta olumlu bir tavır sergilememesi, sanığın olayda olası kast sonucu maktulün ölümünden sorumlu kılınması, olayda bilinçli taksirin boyutlarını aşan eylemden cezalandırılmasını, dosyadaki delillere daha uygun düşeceği kanısındayız.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan oluş ve kabule göre; sanık M.. T.."nın maktul Muammer"i olası kastla ölümünden dolayı sorumlu kılınması gerekirken, mahkumiyetine yeter, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından bahisle beraatine karar verilmesi yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 1312/2013



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi