17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24003 Karar No: 2017/5400 Karar Tarihi: 11.05.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24003 Esas 2017/5400 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/24003 E. , 2017/5400 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından iş yeri ... poliçesi ile ... edilen iş yerinin 28/05/2012 tarihinde davalıların maliki bulunduğu binaya ait çatıdan sızan sular nedeniyle su hasarına maruz kaldığını, yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde, 72 nolu kısım dükkan çatısının yağmur suyu oluklarının tıkanması nedeniyle yağan yağmurdan dolayı çatıda biriken suların sızması sonucu iş yerinin muhtelif yerlerinde bulunan emtiaların hasar gördüğü ve 16.609,90 TL miktarında hasar oluştuğu, bu hasar bedelinin 22/11/2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek ödenen zararın rücuen bina maliki davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-)Dava, işyeri ... poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir. ... İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararında bu husus;" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı binanın şimdiki malikleri ... ve ...’ın babaları ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı ... ve İflas Kanununa göre ilamsız ... yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir. Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlük tarihinden sonra 24.05.2013 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-)Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.