Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4314
Karar No: 2014/11100
Karar Tarihi: 23.06.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/4314 Esas 2014/11100 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili davası kabul edilmiş ancak değerleme raporunun uygun olmadığı gerekçesiyle karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise tarım arazilerinin değerlemesinde gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, kamulaştırma bedeli tespiti davalarında vekil ücretinin nisbi değil maktu olması gerektiği vurgulanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin kararına atıfta bulunularak, kamulaştırma bedeli tespiti davalarında makul sürenin aşılmaması gerektiğine ve sürenin aşılması durumunda faiz uygulanması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Değerlendirme raporunun uygun olmaması ve vekil ücreti konusundaki yanlışlıklar nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
- 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ve 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi (fıkrada yer alan düzenleme)
- HUMK'nun 428.maddesi
18. Hukuk Dairesi         2014/4314 E.  ,  2014/11100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/10/2013
    NUMARASI : 2012/284-2013/1101

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve davalı vekilinin duruşma talebi pul yokluğu nedeniyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini ve bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek ve ilgililerin de beyanını dikkate almak suretiyle düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak değerini tespit etmelidir.
    Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verimine, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerinin esas alınması gerekmektedir.
    Aynı kamulaştırma kapsamında Dairemizce temyiz incelemesi yapılan dosyalarda da belirtildiği üzere, gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verileri dikkate alındığında dekar başına ortalama verim miktarları sırasıyla ceviz için 460 kg, erik için 700 kg olduğu halde bilirkişi raporunda bu verilere uyulmadan ve verilerden ayrılmayı gerektiren nedenler varsa bunlar da açıklanmadan değerlendirme yapılmış olması ve ayrıca her bir ürünün dekar başına üretim giderleri (gider kalemleri ayrı ayrı gösterilmek suretiyle) dosyaya getirtilerek bu yönden de rapordaki verilerin uygunluğunun denetlenmemesi,
    2-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliği dikkate alınarak vekille temsil edilen taraflar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Kanunun 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, 27. madde uyarınca belirlenip davalıya ödenen bedel düşülmeden tespit edilen tüm kamulaştırma bedeli için 30.04.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi