Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/719
Karar No: 2020/3695
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/719 Esas 2020/3695 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, kasten yaralama suçundan 5 yıl 15 ay hapis cezasına çarptırılmış, ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonucunda sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-a, 87/1-d, 87/3 ve 62/1 maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştır. Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma isteminde bulunmuştur ve karar, 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri açıklamaları:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1 maddesi: Kasten yaralama suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/3-a maddesi: Mağdurda hayati tehlike yaratan kasten yaralama suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/1-d maddesi: Ağırlaştırıcı neden olan durumların varlığı halinde ceza arttırımı
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/3 maddesi: Cezanın yarısına kadar arttırabilecek olan maddi zararların varlığı halinde ceza arttırımı
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 maddesi: Hapishane cezasının infazı
3. Ceza Dairesi         2020/719 E.  ,  2020/3695 K.

    "İçtihat Metni"


    Kasten yaralama suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-a, 87/1, 87/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2016/139 Esas, 2016/254 Karar sayılı kararının, Dairemizin 27.11.2018 tarihli ve 2018/3921 Esas, 2018/18362 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-a, 87/1-d, 87/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2019/42 Esas, 2019/130 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 11.12.2019 tarihli ve 2019/10079 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2019 tarihli ve 2019/128303 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1) Adı geçen Mahkemenin 19.04.2016 tarihli ve 2016/139 Esas, 2016/254 sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 27.11.2018 tarihli ve 2018/3921 Esas, 2018/18362 Karar sayılı ilâmında " ...katılan hakkında düzenlenen adli rapora göre, sanığın eylemi nedeniyle katılanın, hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyen kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, fikri içtima kuralları gereğince en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1,87/1-d, 87/1-son maddeleri uyarınca cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, hatalı uygulama ile katılanda kemik kırığı meydana geldiğinden bahisle, ayrıca anılan Kanun"un 87/3. maddesi gereğince arttırım yapılmak suretiyle ceza tayini ile..." gerekçesiyle bozulmasına müteakip yapılan yargılamada, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bozma ilâmına uyularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir." denildikten sonra kurulan hükümde, sanık hakkında Yargıtay ilâmının aksine tekrar temel ceza üzerinden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 87/3. maddesi gereğince yarı oranında arttırım yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinde,
    2) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 27.11.2018 tarih ve 2018/3921 Esas, 2018/18362 Karar sayılı bozma ilamının sanığın aleyhine olmasına göre, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/2. maddesi uyarınca sanığa aleyhe bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasında,
    3) Bozma ilamı öncesi verilen hükümde, sanığın neticeten 5 yıl 15 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, anılan hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı tutularak hükmün bozulduğu gözardı edilerek, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada sanığın neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle kazanılmış hakkın ihlali neticesinde fazla ceza tayininde,
    4) Bozma ilamına uyulduğu halde, sanığın, kardeşi olan katılana karşı silahla gerçekleştirdiği eylemi neticesinde, katılanın hayati tehlikeye maruz kaldığı ve vücudunda hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek şekilde kemik kırığı meydana geldiğinin anlaşılması karşısında, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun"un 61. maddesindeki ölçütler ve anılan Kanun"un 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesinde,
    5) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 226. maddesine aykırı davranılmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2019/42 Esas, 2019/130 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, CMK’nin 309/4-b maddesinin saklı tutulmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi