17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9044 Karar No: 2017/5388 Karar Tarihi: 11.05.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9044 Esas 2017/5388 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/9044 E. , 2017/5388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 22.05.2010 tarihinde müvekkilinin kullandığı araca davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek 1.000 TL maddi, 19.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacı tarafın maddi tazminat istemine ilişkin davasının ... şirketi tarafından yapılan ödeme nedeni ile konusuz kaldığı anlaşıldığından, bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın gerçek kişilere yönelik manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/05/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.05.2017gününde oybirliğiyle karar verildi.