12. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6256 Karar No: 2017/11601 Karar Tarihi: 28.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/6256 Esas 2017/11601 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2017/6256 E. , 2017/11601 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 16.06.2016 tarih, 2016/14949 E. - 2016/17149 K. sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair karar düzeltme istemi yerinde değil ise de; Şikayetçi borçluların, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, 19.02.2016 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettikleri, mahkemece, tebligatların usulüne uygun olduğu ve ihalede usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlularca temyizi üzerine Dairemizin 16.6.2016 tarih ve 2016/14949 E. – 17149 K. sayılı ilamı ile tüm şikayetçiler yönünden kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, alacaklının karar düzeltme talebinde bulunarak, borçlu şirket adına çıkarılan ve önceki aşamalarda dosyada bulunmayan 02.6.2015 tebliğ tarihli kıymet takdiri tebligat mazbatasını sunarak kararın onanmasını talep ettiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmiş olması zorunludur. Somut olayda, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, kıymet takdiri raporunun, borçlu şirketin ticaret sicil adresi olan "..... adresine çıktığı ve şirketin adreste tanınmadığı gerekçesiyle 02.6.2015 tarihinde iade geldiği, bu kez aynı adrese 18.6.2015 tarihinde TK"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, sonrasında satış işlemine geçilerek aynı adrese (sicil adresine) çıkarılan satış ilanının, 09.12.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, borçlu tarafından, iade gelen 02.6.2015 tarihli tebligata ilişkin olarak herhangi bir iddiada bulunulmamış olması ve 35. madde gereğince yapılan tebligata ilişkin olarak da komşu adının bulunmadığına ilişkin iddiasının anılan maddeye göre yapılacak tebligatta önem arzetmemesi nedeniyle, borçlu şirkete yapılan kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemenin şikayetçi borçlulardan. ... Ltd. Şti"ne yapılan satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğunu tespit etmesi nedeni ile bu borçlu yönünden şikayetin reddine karar vermesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, mahkeme kararının adı geçen borçlu şirket yönünden onanması gerekirken, Dairemizce, temyiz aşamasında dosyada bulunmayan tebligat nedeniyle, tüm şikayetçiler yönünden bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 16.6.2016 tarih ve 2016/14949 E. – 17149 K. sayılı bozma ilamının borçlu Arı ... Ltd. Şti. yönünden kaldırılmasına, mahkeme kararının adı geçen borçlu şirket yönünden yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.