14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/118 Karar No: 2010/902 Karar Tarihi: 02.02.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/118 Esas 2010/902 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/118 E. , 2010/902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Köyü kadastro çalışmaları sırasında köy orta malı olarak tespit ve tescil edilen 1249 parsel numaralı taşınmazın 50.186.42 m2 lik kısmının ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 549 sayılı parselde davalılar adına tescil edildiğini belirterek, ikinci kez kadastroya tabi tutulan bu kısmın iptali isteminde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu 549 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 1971/376 E, 1999/12 K. sayılı ilamı ile önceki tapu malikleri adına tescil edildiğini, kendilerinin iyiniyetle ve tapu kayıtlarına güvenerek 24.04.2003 tarihinde taşınmazı satın aldıklarını, Hazinenin, kadastro mahkemesindeki davaya müdahil olarak katıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne, 549 sayılı parselde (a) harfi ile gösterilen 50.186.42 m2.lik kısmın tapu kaydının iptali ile ... Köyü son parsel numarası verilerek "mera" niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalılar temyiz etmiştir. Dosyaya sunulan bilirkişi raporu, tapu kayıtları ve diğer delillerin incelenmesinde, dava konusu 549 parsel numaralı taşınmazın bulunduğu ... köyünde kadastro çalışmalarının 1970 yılında yapıldığı, parselin 2.6.1952 tarihli birden fazla tapu kaydına dayanılarak kayıt malikleri adına tespit edildiği, aynı parseli de kapsayan Kadastro Mahkemesinin 1971/376 E. 1999/12 K. sayılı dosyasındaki davada yapılan araştırma ile 549 sayılı parselin dayanak tapu kayıtları kapsamında ve özel mülkiyete konu taşınmazlardan olduğunun saptandığı, Hazinenin müdahil sıfatıyla katıldığı davada isteminin reddedildiği, anılan kararın Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek 25.06.2002 tarihinde kesinleştiği, 1249 sayılı parselin bulunduğu ... köyünde ise kadastro çalışmalarının 1975 yılında tamamlandığı saptanmıştır. Eldeki davada Hazine 549 sayılı parselin ikinci kez kadastroya tabi tutulduğu ve taşınmazın mera niteliğinde olduğunu savunmuş ise de, Hazine kadastro mahkemesinde müdahil sıfatı ile davada yer aldığı gibi, taşınmazın öncesinin tapulu ve özel mülkiyete konu tarım arazisi olduğu yargı kararı ile kesinleşmiştir. Bu itibarla kadastro mahkemesinin kesinleşen ilamına değer verilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Kabule göre de, mera olduğu saptanan taşınmazın sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulması da yerinde değildir. SONUÇ: Davalıların temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatıranlara istek halinde geri verilmesine, 02.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.