19. Hukuk Dairesi 2014/4837 E. , 2014/9034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2011/124-2013/359
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin bir icra takibine konu alacağının davacı şirket yöneticilerinden F. B. tarafından davalıya temlik edildiğini, ancak şirketin gerçek sahibi olan C. B."ın bu temlik işlemine itiraz ettiğini ve temlikin geçersiz olduğunun icra dosyasına bildirildiğini, bu hususun davalı tarafça imzalanan belgelerle de kabul edildiğini, nitekim alacağın büyük bir bölümünün müvekkilince icra dosyasından tahsil edildiğini ve davalının buna itiraz etmediğini, temlike konu edilen icra dosyasındaki alacak bakiyesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının dava dışı İ. Bankası"na ödeme yaptığını ve bu nedenle alacaklı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak hiç kimsenin ihkak-ı hak yoluyla tahsil hakkına sahip olmadığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, eczacı olan müvekkilinin 1990 yılında davacı şirketin sahibi ve kendisinin akrabası olan C. B."a davacı şirket adına borç para verdiğini, ancak borcun ödenmediğini, daha sonra F. B."ın dosya alacaklarını müvekkiline temlik ettiğini, müvekkili adına temlike konu icra dosyası alacağından tahsil edilen tutarla ilgili olarak bugüne kadar dava açılmamasının nedeninin davacı şirketin borç ödemekte acz içinde olması olduğunu, ayrıca davacı şirketin alacaklısı olan dava dışı İş Bankası tarafından temlik işleminin muvazaalı olduğu iddiasıyla tasarrufun iptali davası açıldığını ve müvekkilinin bir çok taşınmazı üzerine tedbir konulduğunu, temlik işleminin iptaline karar verildiğini, taşınmazları üzerine konulan tedbirler nedeniyle bankayla anlaşmak zorunda kalan müvekkilinin bankaya 523.464,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bunun yanında davacı şirketin tasarrufun iptali davasına verdiği yanıtta temlik işleminin ivazlı olduğunu kabul ettiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili sunduğu ıslah dilekçesi ile takas talebinde bulunduklarını belirtmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafça bir icra takip dosyasındaki alacağın temlikname ile davalıya temlik edildiği, bilahare dava dışı İş Bankası tarafından davalı ve davacı aleyhine bu temlikin muvazaalı olduğundan bahisle tasarrufun iptali davası açıldığı ve dayanak icra dosyasındaki borç ve ferileriyle sınırlı olmak kaydıyla temlikin iptaline karar verildiği, kararın kesinleştiği, ayrıca davalı tarafça dava dışı İş Bankasına masraflar dahil olmak üzere 523.464,00 TL ödeme yapıldığının da dosya kapsamıyla sabit olduğu, her ne kadar temlike konu icra takip dosyasındaki temlikin muvazaalı ve iptale tabi olduğu belirlenmiş ve bu kapsamda davacının davalıdan 41.000,00 TL alacaklı olduğu subuta ermiş ise de, davalı taraf dava dışı İş Bankasına anılı dosya kapsamında 523.464,00 TL ödeme yaptığından takas mahsup şartlarının oluştuğu, dolayısıyla davanın yerinde görülmediği, bunun yanında davacı yanın alacaklı olmadığını bildiği halde takip yapmakta kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Somut olayda davacının takibinde kötüniyetli olduğunun kabulünü gerektirir yeterli delil bulunmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.