Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/2161 Esas 2019/7143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2161
Karar No: 2019/7143
Karar Tarihi: 12.06.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/2161 Esas 2019/7143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı burun ameliyatı sırasında kullanılan koter cihazının yanlış kullanımı sonucu bacağında derin yanıklar oluştuğunu ve sinirlerinin tahrip edilmesinden dolayı maddi ve manevi yönden zarar gördüğünü iddia ederek davalı hastaneden tazminat talep etmiştir. Mahkeme yapılan işlemde doktor hatası ve özensiz davranışı bulunmadığı sonucuna vararak davayı reddetti. Ancak, temyiz incelemesi sonucu Mahkeme kararı bozuldu ve davacıya 1.500 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminat verilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, manevi tazminat tutarını belirlerken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini göz önünde bulundurmalıdır. Ayrıca, takdir edilecek manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Mahkeme kararına göre bu ilkeler çerçevesinde takdir edilip hükmedilen manevi tazminat oranı mağdurun geçirdiği tehlike ve sıkıntıya nazaran çok düşük kalmıştır. Bu nedenle, somut olaya uygun bir miktar tazminatın belirlenmesi gerekmektedir
13. Hukuk Dairesi         2019/2161 E.  ,  2019/7143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 13.12.2006 tarihinde davalı hastanede burun ameliyatı olduğunu, ameliyat sırasında kullanılan koter cihazının yanlış kullanılması sonucunda bacağında derin yanıklar oluştuğunu, 2.03.2007 tarihinde yaranın iyileşmemesi üzerine yeniden ameliyat olduğunu, ameliyatla doku transferi yapıldığı için kalıcı iz kaldığını, sinirlerinin tahrip edilmesi sonucu bacağının bu kısımlarını eskisi gibi hissedemediğini, maddi ve manevi yönden zarara uğradığını ileri sürerek fazlası saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
    Davalı hastane, dava konusu ameliyat sırasında kullanılan koter cihazının halen kullanıldığını, aletin kullanımının hekimin sorumluluğu altında olduğunu, davanın müdahaleyi yapan hekime karşı açılması gerektiğini ileri sürerek husumetten ve esastan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu ile Üniversite Tıp Fakültelerinden alınan raporlar esas alınarak, yapılan işlemde doktor hatası ve özensiz davranışı bulunmadığı, yapılması gereken ile yapılanın uyumlu olduğu anlaşıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile, 1.500.00 TL. Maddi 6.000.00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Medeni Kanun"un 4.maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve özellikle davacının vücudunda 3.dereceden yanık meydana gelmesi karşısında, mahkemece takdir edilip hükmedilen manevi tazminat oranı davacının geçirdiği tehlike ve sıkıntıya nazaran çok düşük kalmıştır.
    O halde az yukarıda bahsedilen ilkeler çerçevesinde, somut olaya uygun bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
    peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.