Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5509 Esas 2019/3347 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5509
Karar No: 2019/3347
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5509 Esas 2019/3347 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davacı ile ticari bir ilişkisi olmamasına rağmen ipoteklerin mahkeme kararı ile kaldırılması için icra takibi başlattı. Davacı, ipoteklerin fekkini, takip dosyasının iptalini talep etti. Mahkeme yetkisizlik kararı verdi, ancak yüksek mahkeme bu kararı bozarak esasa girilmesi gerektiğini belirtti. Sonuçta davacının borçlu olmadığı ispat edilemediği için dava reddedildi. İİK'nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipotekin fekkini talep eden davalar, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabilir. TMK'nun 881. maddesi gereği gayrimenkul rehinlerinin temini için mevcut bir alacağın varlığı şart değildir.
19. Hukuk Dairesi         2017/5509 E.  ,  2019/3347 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının davalı ile ileride yapacakları alışveriş için taşınmazların ipotek olarak verildiğini, davacı ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki olmamasına rağmen ipoteklerin çözülmesi için icra takibi başlatıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, ipoteklerin fekkini, takip dosyasının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının ...’da faaliyet gösteren ...Ltd.Şti. firmasına yüklü miktarda mal verdiğini, bu firmanın borcunu ödememesi üzerine başlatılan takip sırasında tarafların karşılıklı anlaşması sonucunda davaya konu ipoteklerin davalı lehine verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın mahiyeti itibariyle ...’da bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını da içerdiği, HUMK’nun 13/2.maddesi uyarınca bu konuda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup, yetki sözleşmesi ile başka yer mahkemesinin yetkili kılınamayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 14.09.2011 tarih, 2011/10626 esas ve 2011/10786 karar sayılı ilamı ile; “Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir. İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı ...Mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. …” gerektiği gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece usul bozmasına uyularak yapılan yargılama neticesinde; ipotek borçlusunun davacı olduğu, ipotek belgesinde borcun nasıl doğacağı hususunda açıklamaya yer verilmediği gibi TMK.nun 881 maddesi gereğince gayrimenkul rehininin temini için mevcut bir alacağın varlığının şart olmadığı, ileride doğması olası bulunan herhangi bir alacağın da ipotekle güvence altına alınabileceği, çeklerde davacının cirosunun bulunması karşısında çek bedelleri kadar davacının davalıya borçlu olduğu, çeklerden kaynaklı borcunu ödediğine dair herhangi bir delil sunulmadığı, dolayısıyla çek bedellerinin ödendiğinin ispatlanamadığı gibi, taşınmazlar üzerine konulan ipoteğin davacı borcuna istinaden konulduğuna dair de herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.