12. Hukuk Dairesi 2017/3495 E. , 2017/11591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, dava konusu taşınmaza ilişkin satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu ve satıştan haricen 10.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun, tebliğ işleminden daha evvel haberdar olduğuna dair tanık dinlemek suretiyle 23/12/2015 tarih ve 2015/127E- 2015/171K. sayılı karar ile yedi günlük yasal süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, iş bu mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26/09/2016 tarih ve 2016/20701 E.-2016/19672 K. sayılı ilamı ile; "7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin doğru olmadığı karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise anılan madde hükmü uygulanmaz.
Bu durumda, borçlunun usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğini beyan ettiği 10.12.2015 tarihinin satış ilanını öğrenme tarihi olarak kabulü gerekirken, mahkemece bu hususta dinlenen tanık... beyanı gerekçe gösterilerek borçlunun ihaleden 02.12.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü ile davanın süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçlulara tebliğ edilmelidir. Borçlulara satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
Somut olayda; satış ilanının, şikayetçi ..."ya 17.09.2015 tarihinde; "Adresin kapalı olması sebebiyle muhatap adreste ..."dan soruldu muhatabın dışarıda olduğunu beyan ettiğinden evrak Osmaniye muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıda kapısına asıldı. İmzadan imtina eden komşusu ... haber bırakıldı.” şerhi ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Tebliğ memurunun, tebliğ mazbatasında; borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tesbit ve tevsik etmeden, "dışarıda" şeklindeki ibare ile yetinerek yaptığı tebliğ işlemi, 7201 sayılı Kanun"un 21/1.maddesi gereğince usulsüzdür.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle süresinde açılan davada ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir" gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen ilamda belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılmadığı ve borçlunun isticvabına karar verildiği, borçlunun 06.02.2017 tarihli duruşmada ihaleyi aralık ayının 10 veya 12 sinde öğrendiğini beyan ettiği halde, mahkemece, isticvap beyanının, bozmadan önce dinlenen tanık
beyanını doğruladığı gerekesiyle, tanık beyanına itibar edilerek, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilerek bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin 26/09/2016 tarih ve 2016/20701 E.-2016/19672 K. sayılı bozma ilamı doğrultusunda, süresinde açılan davada, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.