13. Ceza Dairesi 2020/1970 E. , 2020/5576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlal etme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
13/04/2019 tarihli görgü tespit tutanağına göre ikametinin alüminyum doğrama kapısının alt kısmında zedelenme ve hafif göçükler olduğu, üst kısmında çiziklerin olduğunun tespiti karşısında sanık hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Sanık hakkında ayrıca, silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a maddesinden de cezalandırma istemiyle dava açılmış ise de,
Silahla tehditin konut dokunulmazlığını bozma suçunun unsuru olduğundan bahisle, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen cezada aynı Kanun’un 119/1-a maddesi uyarınca artırma yapılmış, buna karşılık silahla tehdit suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Aleyhine kanun yolu başvurusunda bulunulmadığından bu karar kesinleşmiştir.
Silahla tehdit etmek suretiyle konut dokunulmazlığının ihlali nitelikli hâlinin kabulü için, mağdurun rızası dışında konuta girmek ya da konutta kalmak için silahla tehdit fiilinin işlenmesi gerekir.
5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinin âmir hükmü uyarınca, uzlaşmaya tâbi olmayan bir suçla birlikte uzlaşmaya tâbi olan bir suç birlikte işlenmişse, uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
Dairemize göre; uzlaşmaya tâbi olmayan suçtan beraat ya da düşme kararı verilmesi hâlinde, uzlaşma engeli ortadan kalktığından uzlaşma kapsamında olan suçtan dolayı uzlaştırma işlemlerinin yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 3 ve 4. fıkralarında belirtilen hâllerde verilebilen ceza verilmesine yer olmadığına kararlarına gelince, tıpkı mahkûmiyet kararlarında olduğu gibi suçun işlendiği kabul edilmekte ancak, mezkûr maddede kabul edilen sebeplerin varlığı nedeniyle anılan karar verilmektedir.
Bu durumda, sanık hakkında güvenlik tedbirine hükmolunabileceği gibi, tazminat sorumluluğu da devam eder. Uzlaştırmaya tâbi olmayan bir suç, uzlaşma kapsamında bir suçla birlikte işlenmişse, uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hâlinde dahi, CMK’nın 253/3. maddesindeki uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel olan hâl mevcudiyetini korumaktadır.
Üstelik somut olayda, sanığın silahla tehdit suçundan da mahkûmiyeti yerine hatalı değerlendirme ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bu suç yönünden temyiz incelemesi yapılamamıştır.
Açıklanan nedenlerle, sonuçta 5237 sayılı TCK’nın 125/3-c ve 4 ile 116/1. maddeleri kapsamındaki şikayet ve uzlaşmaya tabi suçların yargılamasında, halen mevcudiyetini koruyan uzlaştırmaya tabi olmayan silahla tehdit suçuyla beraber işlenme engeli dolayısıyla uzlaştırma prosedürünün işletilemiyeceği değerlendirilmiştir.
I-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm incelendiğinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanığın temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık savunması, müşteki ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın elinde iki bıçakla müştekinin evinin etrafı çevrili bahçesine girip kapısının önüne kadar herhangi bir engelle karşılaşmadan girdiği ve kapıyı yumrukladığı ve mağduru “çık dışarı seni öldüreceğim” diye tehdit ettiği, kolluğa haber verilmesi üzerine yakalandığı olayda,
1)Konuta ya da eklentisine rıza dışında girmek ya da kalmak amacıyla cebir ve tehdit kullanılması söz konusu olmadığından TCK’nın 116/1 maddesi yerine 4. fıkra hükmünün uygulanması,
2)Aynı şekilde silahın konut dokunulmazlığının ihlâli suçu yönünden kolaylaştırıcı bir vasıta olarak kullanılmadığı gözetilmeden, sanığa verilen cezanın TCK"nın 119/1-a maddesi uyarınca artırılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.